Kanistan
Kanistan
Adını bilmiyorum, dinini sormuyorum, Kurşuna hedef olan çocuklar görüyorum. Babasının kucağı ona kan dolu çanak, Kızıl kana boyandı, minnacık el ve yanak. Çöp kutusu bir siper, kollardan zırh gerildi, Kucağında cenaze şaşkın baba delirdi. “Baba bu gün son günüm, güneşi son görüşüm, Bu yaşımda ne kahır ne zulümler görmüşüm. Bu gün beni kucakla, son bir defa sar beni, Görmeyen gözlere bak, bu bakış yakar beni” Babasının elinden tutmuş geziniyordu, Ne bilsin bu zalimler, kuşatmış güzel yurdu. Belki balon alacak, belki de bir oyuncak, Onu şimdi cennette melekler sallayacak. ******** ********** Yolunu kaybetmiş bir divane misaliyim, Ben bugünün gerçeği, yarınının masalıyım. Yandı yıkıldı birden dünyanın dört etrafı, Kim kimden yana şimdi, bilen var mı tarafı? Gözleri kan çanağı, ellerinde kelepçe, Daha dün gibi sıcak Hama, Gazze, Halepçe. Vampirin tek vatanı bu gün artık KANİSTAN Sunulur oldu size mazlumun kanı tastan. Kar bile kirletiyor,yağdığı mekanları, Kimin için akıyor mazlumların kanları? Yağmurlar karıştırdı kanları ummanlara, Tarih bile yabancı kaybolan zamanlara. Dökülen yaprakların örttüğü milyon beden, Neden her yer kan revan, neden bu ölüm neden? Toprak dahi kan rengi göklerde kızıllık var, Okyanuslar kabardı, ne martı ne balık var. Her yer şimdi kan gölü, her yer şimdi KANİSTAN, Sanki yer gök birleşti kurtuluş yok mahpustan. Herkes avcı misali, her yan hile ve tuzak, Batık bir gemideyiz kara şimdi çok uzak. Minnacık bir çift yürek kuş oldu havalandı, Sokaklar çığlık çığlık, feryatlar yankılandı. İmdat sesine bile kurşun sıkan eller var, Mamayı tadamadan susan nice diller var. Yer ve gök şahit şimdi çığlıklara havara, Yeni güller açar mı, bu gelecek bahara? Bomba, Barut, tank, tüfek, ateş şimdi KANİSTAN, Yine bülbüller ötsün, açsın bostan gülistan. Güneşi gizlemişler, meydan bulutun sisin, Bu savaş ölümüdür duygu, vicdan ve hissin. Bağırsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar, Bu dünya çok daraldı, size yer yok diyorlar. Karanlıklar zifiri, gölgeler de dehşette, Bir festival mevsimi, herkes şimdi vahşette. Güya bizler insanız, eşref-i mahlukatız, Ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatız. Hayvan bile yapamaz bunca vahşi eylemi, Bunlara hayvan demek, bir iltifat değil mi? Yersiz yurtsuz yavrunun memleketi KANİSTAN, Ancak size yakışır böyle rezil bir destan. Ah vatanı bırakın kafes bulamaz bülbül, Çöllerde vahalar yok, ne gül kaldı, ne sümbül. Filler şimdi savaşta, ezilenler karınca, Dillere gem vuruldu susturuldu hunharca. Şimdi Kızıl Denizi yaracak Musa da yok, Şu düzenbaz hileyi bozacak asa da yok. Yok şimdi kurtaracak Yusuf’u kuyulardan, Yok Bilali bir seda uyarsın uykulardan. Tahammülün simgesi Eyyüb’ün sabrı nerde, Parçalanmış cesedin kefeni, kabri nerde ? Senin de yurdun uzak terk eyledin sılayı, Bir gün geri gelir mi o muştular alayı? Ah senin yurdun mu ki, şu görünen KANİSTAN, Tebessüme zaman yok bunca çileden yastan. VAMPİRİN TEK VATANI BU GÜN ARTIK KANİSTAN SUNULUR OLDU SİZE MAZLUMUN KANI TASTAN. HER YER ŞİMDİ KAN GÖLÜ, HER YER ŞİMDİ KANİSTAN. SANKİ YER GÖK BİRLEŞTİ KURTULUŞ YOK MAHPUSTAN. BOMBA ,BARUT, TANK, TÜFEK, ATEŞ ŞİMDİ KANİSTAN, YİNE BÜLBÜLLER ÖTSÜN, AÇSIN BOSTAN GÜLİSTAN. YERSİZ YURTSUZ YAVRUNUN MEMLEKETİ KANİSTAN, ANCAK SİZE YAKIŞIR BÖYLE REZİL BİR DESTAN. AN KANİSTAN KANİSTAN, AH KANİSTAN KANİSTAN. Mehmet FEYAT |