ANILAR
Günler,aylar geçiyor,
Arka arkaya yıllar, Yaşlanmak ne beyaz saç, Ne de olgun olmak. Çocukluk arkadaşlarım, Çoğu canlanır gözümde, Kimi çok akıllı,kimi yaramaz, Kimi süslü,çok güzel, Hepsi birbirinden farklı. Canlandı birden hayalimde, Sapsarı saçlı,sevimli yüzü, Hatırladım onunla, İlkokul dördüncü sınıfta, Yazdığımız ödevleri. Meslek seçimiydi konu, Avukat olmaktı dileğim, Onun ise öğretmenlik, İkimiz de pekiyi aldık, Sarıldık, kucaklaştık. İnsan planlar yapar, Tanrı ise gülümsermiş, Doğrusu anladım ki, Bu söz boşuna söylenmemiş. Sonra o avukat, Ben ise öğretmen oldum. Konuşur,gülüşürdük, Kısmet böyleymiş demek... Yıllar sonra başarılı avukat iken, Kaybettim onu o hastalık illetten, Arkadaş acısı çok zor, Hala içimde yanar bir kor... Diğer bir anım da lise yıllarımda, Can arkadaşımla otururduk, Aynı sırada, Herşeyi paylaşırdık, Sadece dil derslerinde, Ayrılırdık. O Fransızca,ben ise Almanca, Öğrenirdik ayrı sınıflarda. Öğretmen olacaktı, Hem de Fransızca. Hayaller kuruyorduk, İkimiz aynı okulda. Ama kısmet olmadı, O kanlı 1 Mayısta, Bir tankın altında kaldı, Hala ağlarım işte, Keşke gitseydim diye, Belki kurtarırdım, Kolundan tutup, Kaldırıma atardım. Bazen onları çok özlerim, Sorgularım kendimce, Ne zaman gideceğim?... Yitirdiğim dostlarımın yanına, Geçiyor hayaller,anılar, Gözümün önünden, Acı verse de, Asla silinemez hafızamdan, Saklı değil mi hayat? Yaşanan hayallerde... Ayşe Seyla Ertem 08.10.2011 İstanbul |