Kadınım İstanbul'da
Ben hiç böyle ayrılık acısı çekmemiştim.
Babamı hiç görmedim, anamsa hep yanımda. Bugüne dek bir kere, özlem hissetmemiştim. Şimdi o yok yanımda, kadınım İstanbul’da. Düne kadar yemyeşil, gördüğüm bu manzara. Bugün sapsarı olmuş, donukluk var tabloda. Yüreğim yufkalaşmış, benzer soğanda zara. Duygularım dorukta, kadınım İstanbul’da. Burada otururdu, burdan yürüdü gitti. Ne koltukta ısısı, ne izi kaldı yolda. Arkasından bakarken, gözümün feri bitti. Ta Çin kadar uzakta, kadınım İstanbul’da. Balkonda oturarak, o yöne bakıyorum. Kalp kalbe karşıdır, belki O da balkonda. Ölmüş gibi ardından, ağıtlar yakıyorum. Tat kalmadı dünyada, kadınım İstanbul’da. İstanbul senin değil, Fatih Sultan Mehmet’in. Dün korktum, korktun diye, güneş tutulduğunda. Beni öksüz bırakıp, bir gittin, tam pir gittin. Adleyba’n Sakarya’da, kimin var İstanbul’da. |