Kaf Dağıhadi sür süvarilerini yakamozların dizginle mızraplarını çengilerinin firavun yağlarını sıvazla acılarına dehşetinde dalgakıranların ve savurganlığında kutsal saydığın her acının dinginliğini ver özsuyuna yaşanmamış yaşanmışların yalanlarını sayıkla yasaklarına göm, toy delhizlerine sakla girilmemiş tüm mevzilerin nadasa bırakılmış tüm tarlaların kargaları ol akbabalar üşüşmeden leşlerine sen eriş açlıgını bir nebze gider haram olmadan lokmalarına murdarlığını düşünme kurbanlar döngüsü nasıl olsa yaşamın kıracak zincirlerini o deccal vakti gelmeden öten horoza inat süra üfürüldü kaf dağında toplanma vakti tüm vebalıların günahı sevaba katan sevabı günaha sayan yazıcıların acımasızlık yok acınası yakarışların bakışlarını kaçırsa da hilebaz inatçılığınla say geçtiğin köprü trapzanlarının af ve mükafat sır olsa da heyhat umrunda olmasın son suyu verilirken tas tas dualarında kundaklanmanın dualarını bilmesen de keşişler ve imamların umursama sen helal et amin de düşülecek cok beden hep olacak kara denilen toprak beyazlığında yeniden yeni bir beni ölümden yaşatacak fışkırtacak o ilk çığılıkla yaşam denilen o ölüm şenliğinde senfonik de sen olmasa da sıradan ilahilerle yeniden başlanacak başlandıkça yenilenecek gelmek sorulmazsa da bize gitmek sorulmayacak yine de kim can evinden vurulsa ev yeniden can bulacak o evde mayıs2009 side/antalya |