AÇ AYI BİLE OYNAMAZ
"İki gönül bir olunca samanlık seyran "olur dedik,
Bu söze güvendik evlendik. İlk önceleri çocuklar gibi de şendik. Taa ki çocuğumuz olana kadar. Sonra havaya ağdı kara bulutlar. Bu arada "Aşkım sevdam" sözü falan kalmadı. O söz de tedavülden kalktı. Açılmaz oldu yatağın katı. Mutluluk hancı oldu biz yabancı. Evde bitmiş çocuğun maması. Akşam yedirdik son kalanını. "Gece uyur, bir daha uyanmaz"dedik. O da gece uyanmasın mı! Çaldım komşunun kapısını. O da beni hırsız sandı kapıyı açmadı. Bereket sonradan sesimden tanıdı. Emzirirdi hanımın sütü olsaydı. Boyu posu endamı yerinde, Aldandım görünüşüne, O konuda "defoluymuş" meğerse(!). Uzatmayalım üç yılda tamam ettik işi. Zaten su almaktaydı gemi. Bir gün çok kuvvetli bir dalga, Bizim gemi oluverdi alabora. Hanım bırakıp gitti anasına. İkimiz de masumuz aslında. Ahh! o gözü kör olasıca para. Araya araya bir iş buldum, Askari ücrete razı oldum. O da çok kolay olmadı haa! Araya bir aracı koydum. Bir maaşımı da vermeye razı oldum. Eee! ne yaparsın düzen böyle. İşine gelirse arkadaş işine gelirse, Boş verin şimdi iş gelecek siyasete. Durduğum yerde başımı sokmayayım derde. Neyse ! Sonunda eşimi getirdim eve. Çocuğun hatırına idare ediyoruz işte. Bu söz tedavülden kalkmış meğerse, Duyurulur bilmeyenlere. Bir şarkı söyleniyor:"Parayla saadet olmaz" Altına bir satır daha eklesen ya:"Parasız hiç olmaz" Olmaz dostlar samanlık değil, ev bile seyran olmaz. İşte gerçek bir ata sözü: "AÇ AYI BİLE OYNAMAZ" |