ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ
İşte ayın yirmidokuzu,
Ve de salı akşamı, Yağmur çiseliyor, Doğa sessiz sessiz ağlıyor. Çoğunluk evlerinde, Bekliyorlar dizilerindeki heyecanı, Pişmanlıklar, gözyaşları, Buluyorlar sanki kendi dünyalarını, "Öyle bir geçer zaman ki" dizinin adı, Çok katı bir aile babası baş kahramanı, Nice fedakarlıklar, mücadeleler veriyor, Bu kalabalık ailenin ufak tefek anası. Kimi ailede çekirdek çitleniyor, Kiminde ise patlamış mısır çıtır çıtır yeniyor, Kimi uzanmış kanepesinde, Sıkıldıkça reklamlarda zap yapıp duruyor. Bütün gün çalışmış, yorulmuş evin babası, Düşünüyor ay sonuna nasıl çıkılacağını, Oğlu illa ki istiyor arabanın anahtarını, Varsın alsın diyor baba, kıramıyor evladını. Evin güzel genç kızı beğeniyor dizideki gelinliği, Diyemiyor kolayca izlerken " Beğendim." diye, Onu seven bir delikanlı yokken daha, Gizliyor, atıyor içine hayallerini... " Yarın ne pişirsem acaba ? " diye düşünüyor evin hanımı, " Kapuska mı yoksa karnıbahar mı ? " , Hiçbirini de sevmez çocukları ve kocası, Oysa kolay mı hergün pişirmek pirzolayı ? " Birçok ütüm var daha yapacak, ne zaman yapsam ? ", " Oysa bu akşam ki bölümde neler neler olacak? ", " Ütü yapmak için bir yardımcı mı alsam ? ", " O zaman evin bütçesi bayağı sarsılacak..." Mesajlar geliyor evin küçük delikanlısına, Çoğunu cevaplıyor bir büyük edasıyla, Belli ki kız arkadaşı çok bozulmuş, Bu akşam onunla buluşmamasına. " Yarın işe giderken ne giysem ? " der durur evin kızı, Dizide reklamlar başlar, koşar gardrobu açar, Bulur ortada asılı duran kırmızı şalı, Şimdi ona hangi elbiseyi uydursa herkes hayran bakar. O sırada telefon çalmaya başlar zııır zııır zırrrrrrrrrrrr... Kimse oralı olmaz, dizi o anda çok heyecanlıdır, Balıkçı Cemile’ye sırılsıklam aşıktır, İşte hayatımız salı ve diğer akşamlar dizilerle karışmıştır. Erenköy Ayşe Seyla Ertem 29.03.2011 |
kalemin daim yüreğinin sesi olsun
tatlım:)