BU ŞEHİR SENSİZLİĞE, SENSİZLİK ACIYA GEBESensizliğe gebe bu şehrin aydınlığında , Gece karanlığını kovarken kucağından Ve umuda ağarmaktayken tan yeri Ve yüreğim böylesine hızlı çarparken Bu hayal tablosu da neyin nesi Yapma göçmen kızı Oynama ayarlarımla , uğraşma yüreğimle Yoruldum çaresizliğe tekmil durmaktan İnan ki yoruldum artık Bir senle bir hayatla savaşmaktan Hasretine ağıt yakmaktan yoruldum Ne sitemin ne nazın Çekilmiyor artık İnan ki hiç umurumda değil İster uzun sürsün isterse kısa kışın yazın Çünkü yorulmuş bedenle Tam huzura dalmak üzereyken gözlerim Ve olanları hayra yormak istiyorken gönlüm Bir acıya ağıt misali Okunan şu sabah ezanına bile aldırmadan Yalnızlığın giriyor içeri Galibi belirsiz bir sevda savaşında Gönlüm yine yorgun düşüyor Düşlerim uykusuzluğa isyanda Sanki yaşanmışlığım kabire konuyor Kaşif Kani Ertürk |
Aynen vurguladığınız gibi üstadım, bitmez ki o savaş; hele duyguların gecelerin karanlığında yürğininize savaş açtığında.
Yüreğinize, kaleminize sağlık.