Hiçbir eylül böyle güzel çıkmamıştı karşıma Hiçbir eylül böyle esmemişti akşamüstleri Rüzgârını öpercesine sevgilisine karışan kokularla
________
Biraz şiir büküyordu dudaklarını Biraz güneş yakıyordu Belirgin bir sayfa çöplüğünde Yalnız kalmakla sevişmiştim alacakaranlıkta Hepsi bu demeyi o kadar çok isterdim ki Saatlerce boş bir ruha komut veriyordum Yazsana Yazsana ulan Edepsiz bir masal olabilir Haydi kurtar dünyayı Sonra düşüyordu ton Sen önce kendini kurtar serseri Bir bodrum katı kadar değerin yok Duvardaki saat Çin malı bir sanat eseri taklidi gibi Sende sahtesin işte
Sonra susuyordum ben Dilimi ısırıyordum dişlerimle Susuyordum ben demeyi seviyordum Ben diyebilmek o kadar çok önemliymiş ki Bir kızın benliğinden vazgeçtiği anlarda rastladım oğlanlığına hayatın Sonra susuyordum yine Yeniden başlıyordum eylülü sevmeye
İçimden o kadar çok eylül geçiyordu ki Lan oğlum senin tünel olasın var Geçse geçse bir tren Hayır beğenmedim teknolojim gelişti Yollar geçer içinden diyesim var diyerek susuyordum Banyoda damlayan bir çeşmeye ana avrat küfür ederken Ruhuma parmak tıkama fikrinden yola çıkarak Fikrime parmak tıkamayı tercih ettiğimi düşündüm Ki Sokrates benden daha fazla düşünürmüş Bomboş bir sayfa bile yetmedi densizliğime Sıcak bir şiir olasım var biraz Hani yaylalara düşen gölgeler vardır ya İşte ben oralara hiç gitmedim Ama gölgelerini tanırım Her gölge yansıması değil midir yabancılığın İşte ben biraz oradan tanıdık Biraz buradan akrabayım sana
Yani sana işte Hani şu bir türlü başlayamadığım şiir var ya Sana Başlayamadığım sana
Öyle bir boş sayfasın ki Birazdan indirip perdeyi karşı dağlara Ne var Ne bakıyorsunuz diyesim olabilir Öyle bomboş bir sayfasın ki Su olsan doldurmaya değmezsin Ama ben susarım Hem de iyi susarım bilirsin sen diyesim olabilir işte
Dudaklarımı öptüler neredeydin Bomboş önümdeydin çırılçıplak Bir fahişe melek misali Nerede olduğunu bilmediğim halde Bazen ayaklarımın altında Metre karesi boyumdan ufak halı eskisinde Bazen ortası yırtılmış banyo havlusundaydın O havlu hala mavi Tabi bunu sadece ben biliyorum Sen hiç mavi bir havluya sarılmadın ki
Sen işte Hani şu bir türlü doyumsuzluğa ulaşamayan şiir var ya Sene İşte o sene Bitiremediğim senelere acıyla baktığım sene
Öyle boş bir sayfasın ki Yakasım var sonra küllerine kavuşasım Senin yangının beş para etmez yani benim Dürüstlüğümde beş para etmez ki Dürüst değilsin puştluk yapma şimdi Biraz kendine dürüst ol şimdi Sayfa hala bomboş Ve sen bir hiçsin aynı dolular gibi Kimine buz tanesi Yada kim doldurdu oğlum bu kadar seni Yaz Hayır yazma Belki bir kararsızlık sahnesinde öleceğim Ama eylülde geçiyor Ne olur belediye gömmesin beni sayfa hala boş Doldurasım var Dolacak mı bilmiyorum Ama hiç dolmadı onu öğrendim Alkışlayanlar bile öldü sen ölmedin Ben sen ölünce öğrendim yazamamayı Kekeme bir zenne gibi Bomboş sayfalarda açık kalp ameliyatımı yapmayı
Ne annem beklerdi odamın kapısında Ne sonrasında bir geçmiş olsun diyen Gözlerim koskoca bir kapı arkasıydı Kurumuş boğazıma benziyordu biraz gıcırtısı Öyle boş bakıyordum ki dopdolu Bu sayfa gibi bomboş değil Bir İspanyol sandalında sürükleniyordum okyanusa Kalemimi cesetlerine batırırken Belki canlanırsın diye Biraz mavi Biraz kelebek işte Olmuyordu
Kelebekleri bende severim bilmiyorsun Bilme zaten bomboş sayfada Avucumda boş bir ipek kozası gibi kelimeler hissiz Terkedilmiş Saçlarını koklayan eylül gibi sebepsiz Sayfa bomboş sanma Sanma işte Şımarık bir çocuk gibi değil Tükenmiş bir ses gibi düşün Siktir et Sokratesi Pazartesi olur cumartesi olur Ama ertesi olmadığını düşün bomboş bir sayfa gibi
Düşlemekten kim ölmüş Yanında bir yabancı uyur bazen Yanında yabancı bir sen yada İnsan bir şiirle bile aldatıyorken sevdiğini Sevmediğini anlamıyorsa O zaten bir ölüdür Mahkumiyetin böylesi ancak acizlere yakışır Düşün işte şimdi biraz ne kadar aşıksın Ve ne kadar acımasız kendine
Bomboş bir sayfada ölmeyi denesene Hani o ilk aklına gelenler gibi Belki bir hayat kurtarırsın o zaman arkanda bir şiir bırakarak Sende benim gibi yazamayarak Yazmayı denesene Yaşarmış gibi yapıp yaşayarak değil Yaşayamayarak Aşkı sevmenin hayalinden vazgeçersin o zaman Biraz sana Biraz bana karışırsın
Yalnızlığı bilmesen de olur arama Boş bu sayfa O bir gün seni bulur Ama ne olur kokusu çıkmış aşktan bahsetme bana Yani hayattan Mumlarını söndürelim yeter gözlerimizin Öyle boş bir sayfayız ki
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boş Bir Sayfada Aşk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boş Bir Sayfada Aşk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Muazzam şiir.
Kutlarım.