Dişi Bir Kıymık Batmışken Zamanıma
Bağışıklık sistemime bağışlanmış
Ömürsüz Leylak tortusu Baharın vasiyeti birkaç ham yaprak Toprağın cildi Kanamasın diye Tünediği Masmavi bir aşk cılızlığında Biraz yol alırız Belki de-lerimizden Biraz insaf alırız Hor gördüğümüz vicdanlardan Bayan Kıymık kürsümde Konuşuyor konuşuyor, kucağında nefesleri Odada bir dolu bir kişi Parmağımda Dediklerini unutmayayım diye İlkel bir öpüş bağlı Kim uydurdu öpüşün icadını Kıskanç dudaklara nispet Gölge Oyunu Bayan kıymık Kedi oluyor, tavşan oluyor Öykü oluyor, kayboluyor Göğsümde sadık cımbızım Benim yerime alıyor acıyan yerlerimi Küçük bir havuzum var benim pervazımda Sürekli boğulduğum, soğuk savaşlarımda Düşlerimi yüzerek giriyorum içine Gövdemdeki tedirginliği sıyırarak dalıyorum Küçücük bir havuzum saklı benim, sığ zamanlarımdan kalma Bazen de öyle oluyor işte Bu havuzcuk ne kadar sığ-ıntı diyorum Tramplenimde çekimsizken Tir tir ağlarken Bayan Kıymık yaban gülü taklidi yapıyor İki cümle arasında ne de güzel yeşeriyor sensizliğim Eteklerinden oyuncak kuğular dökülüyor bayan kıymığın Yine dul kalıyor bir varmış bir yokmuş öyküleri Yokuşlarımda beklediğim bir karartma günü yine Birileri benden önce yiyor tüm aydınlıkları Bayan kıymık gölge öyküsü yine Saçlarını süpürge edip temizliyor umutlarımı Kusuruma bak , iyice yakından bak canım kıymık Ben bu dikişin ipliği değilim… Oktay Coşar |
bayan kıymığın en güzel yani))