İmdat Yaşıİmdat yaşına ermemişken vakit henüz Sapı kırık düşlemlerin ortasında kaldık Hoyrat özlemlerin kucağına düşmeden Ve daha beter bağlanmadan yarınlara Gül yapraklarına kar suyu damlamış Ayın şavkı vurmuş bir yanına yüreklerin Bir yanından eser durur hazan yelleri Hovarda nefsimize dokunmadan evvel Martı çığlıklarını işitir işitmesine dalgalar Vazgeçmez yinede rıhtıma köpürmek-ten Yakamoz avuntulara sığınan benliğimize inat Taşır hüzünleri beyaz gölgelerinde Geceler siyah çarşaflarla örter yarınımızı Sinsi loşluğunda karartmadan hicranın Eteklerinden döker çaresizliğin kırıntılarını Hiddetini saçmadan yıldızların parıltısında İmdat yaşına ermemişken vakit henüz..! |