Boşluğa Ağıt
bir çocuğa göre sonsuzluk,
elbet kollarının yettiği kadar uzundur yeryüzüne sonsuz serpmişim yüreğimi kimi konya’da çapa vurur kimi adana’da pamuk toplar ordu’da fındık kimi bir ekmeği ikiye bölüp tek kişi yemek bölücülüktür ilerde, az ötede rüzgâr dövüyor zaman ben yalnızlığın sinek vızıltısıyım yeryüzüne parça parça bölmüşüm yüreğimi kimi izmir’de üzüm toplar kimi tırakya’da ayçekirdeği istanbul’da inşaatta çalışır kimi oy seviyorum diyen sesini okşadığım, acısına dilim sürdüğüm sevgilim, kimi de acısını biler evinde bir ömür boyu mezarını kazan bir madenciyim yürek paslanır da kırılmaz kürek oysa ben seni anamı sever gibi elması döver gibi bozuk düzene söver gibi sevdim ah anam salı’m, çarşamba’m, perşembe’m pazar gecem cumartesi ağrılarım bence mahşer diye bir yer varsa cumartesi günleri galata kulesi önüdür ve ben sabun kokan bir çocuğum anamın beni yıkadığı yerde Eylül 2011 / Mustafa Ergün |
salı’m, çarşamba’m, perşembe’m
pazar gecem
cumartesi ağrılarım
bence mahşer diye bir yer varsa
cumartesi günleri
galata kulesi önüdür
ve ben sabun kokan bir çocuğum
annemin beni yıkadığı yerde
Tebrik ediyorum. Çok güzeldi şiiriniz.
Saygı ve selamlarımla.