KAVUŞULMAYANtamirciler yağlı tulumlarıyla kapıda beklerdi karanlığa telaşına katardın dar gelirli evine giderken bir emekçinin çekiç darbeleri adımlarını sayardı ben seni uğurlayan bir gemide ölürdüm hep çocuksu yağmurlar yağdırırdın içime şarap denizlerde yüzerken ben dantelli sehpalarda muşamba halılarda büyürdük dizlerimiz kan içinde zor zamanlardı ölmek kadar zor karın tokluğuna sustuğumuzda aşka dilsizler alfabeyi öğrenirdi bengisuyu içen çiçekler fısıldardı ilkyazı seni götürmezdim ki onların olmadığı yere onlar ki bizi büyülerle ayrılığa çağırırdı şimdi uzaklardayım coğrafyanın koyu işaretlenmiş bir yerinde eskisi gibi yüzmüyorum şarap denizlerinde yiten yıllarım bile yıllanmıyor ucuz bir şarap kadar eski bir sokağı düşlüyorum yalnız(ca) ve o sokakta ilkyazla birlikte daha çok duyuluyor tamircilerin çekiç sesleri... CenkTİNEL |
eski bir sokağı düşlüyorum yalnız(ca)
ve o sokakta ilkyazla birlikte
daha çok duyuluyor tamircilerin çekiç sesleri...
Güzeldi... beğeniyle okudum.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.