İLLEGAL SEVDA
Yoksunluk kokusuyla başlıyor gün
Bol sancılı ağrılara dönüşüyor aldığım her nefes. Her köşe başında sadakat dilenen aşk’lara rastlıyorum. Göz uçlarımda eriterek hasreti, ayrılığın nabzını yokluyorum… Ensesinden tutup geçmişimin, en asi yanımla silkeliyorum. Gözlerini çek üzerimden, sürgün bir ihanet taşıyorum kirpiklerimde… Cılız bir yalnızlığın duldasındayım. Dili mühürlenmiş sevdaların, ayazına kesmiş sensizlik… Hadi gerelim düşlerimizi bir uçtan bir uca Nasılsa damlaya damla ya aşk olduk… Söküldüğü yerden iliştiremiyorum sevdayı. Yüreğime taktığın her bir çelmede, Düşük yapıyor acısı burnunda tüm kelimelerim. Gidersen ihanet, kalırsan sadakat olur aşkın adı Ama gitme… İliklerime kadar üşüyorum yokluğunda. Takatim yok. Sessiz bir ustalıkla, Bütün acıları üzerime giyiniyorum. Arsız bir sevdanın yamacındayım Sonu olmayan bir yolda, ayağıma dolanıyor sensizlik. Bir adım atmak isterken sana, bin adım uzak düşüyorum Aşk/a… Yaka paça kovuyorum şakağımda konaklayan tüm hüzünleri Sırtıma sensizliği yüklendim, gidiyorum… Bu gece de sabaha çıkmaz biliyorum Çünkü karanlık müebbet yemiş bir hükümlü yüreğimde. Boynu bükük dağlar gibiyim utanıyorum Bu ayrılığı da gecenin bağrına asıyorum… Hadi zulme kır dümeni usta! Baş veririm ben bu aşk’a… Boşuna uğraşma, iğne deliğinden geçecek kadar küçük değil bu sevda… |Aytaç TEMEL |
kutluyorum....