HAYAL VE GERÇEKHayal ederdim hep senle tanışmayı, Her gün uzaktan bakıp seni izlerdim. Çekinir ertelerdim karşılaşmayı, Acaba beni yanlış anlarmı derdim. Yağmurlu bir gündü karşılaştığında, Çekik ve mavi gözlerinle gözlerim. Ve ben merhaba demiştim utanarak, Sıcak ellerini tutmuştu ellerim. Elini tutmama itiraz etmemiş, Hatta gülümsemişti güzel gözlerin. Ben sana adınız nedir diye sormuş, Cevap verirken kızarmıştı yüzlerin. Arkadaş olmayı teklif ettiğimde, Olabilir diyerek kabul etmiştin. Baş başa yağmurda yürüdüğümüzde, Belimi sımsıkı sarmıştı ellerin. Şimdi mutluyduk, ikimizde yan yana, Bu yağan yağmura teşekkür etmiştim. Seni çok sevdiğimi söylediğimde, “Bende seni çok seviyorum” demiştin. Bir kafe’ye girip oturduğumuzda, Ben çay almış, sense neskafe içmiştin. Saatin gongu dokuz’u vurduğunda, Geç oldu artık, gidelim mi demiştin. İstemesekte kalkar iken masadan, Ben şef garsondan hesabı istemiştim. Kafe’den çıkınca bir yol ayrımından, Ben yalnız kalmış, sense eve gitmiştin. Bir gök gürültüsü sesiyle uyanmış, Hayallerden gerçeğe geri dönmüştüm. O mavi gözlerinle şaşkınca bakmış, Geçebilirmiyim beyfendi demiştin. 15. 10. 2001 Keçiören – Ankara |
Her gün uzaktan bakıp seni izlerdim.
Çekinir ertelerdim karşılaşmayı,
Acaba beni yanlış anlarmı derdim.
Bir gök gürültüsü sesiyle uyanmış,
Hayallerden gerçeğe geri dönmüştüm.
O mavi gözlerinle şaşkınca bakmış,
Geçebilirmiyim beyfendi demiştin.
Hayallerimiz bazen gerçekte olabilir.Tebrikler selamlar saygılar.