‘’Sen elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart mı’’ demiş şair dizelerinde…
Değil demiş besteleyen!
Adem havanın elinden zehir olsa yerdi o ayrı mesele de… Elma değil meyve işte al kırmızı suyu içinde saklı…adem oğlu elmayı bir başka sever yetiştirir işte,halde pazarda tezgahta bir başka satılır elmayı,insanlığın başlangıcına vesile bir obje bir abide olarak görmezde öylesine ister işte ver 2 kilo şöyle en sulusundan kırmızısından!sonra detaya girer konu kendi içinde kurtlu mu kurtsuz mu,kumlu mu kumsuz mu…çürük mü çarık mı
Nice hükümdarlara,nice türk sinemasının unutulmaz simalarına görsel efekt olmuştur elma,kah ‘’senin ilacın bende nidalarına şöyle sağlam bir ısırık la olmuştur’’kah ‘’üzeri açık spor bir arabanın kaputuna oturmuş delikanlının elinde kız tavlama sanatı’
Havva ademe sunduğunda elmayı,adem başka meyve yok mu dememiştir mesela ,açlıktan yada yemekten sonra meyve kavramı yoktur daha,ve diyetisyenlerin öneri reçetelerinde yerini almamıştır daha.
Yeşil elma Amasya elması ekşi elma gibi terimler ise daha sonra …
Yada düşünelim,elma yerine kuru soğan verseydi ademe Havva,
Değişirmi di hikaye?
Adem ile Havva elmanın iki yarısıdır aslında
Leyla ile mecnuna,aslı ile kereme,Ferhat ile şirine soralım yada
Elma mı iki aşk arasında kalan iki aşık mı elmayı kendine paravan yapan…
Adem oğlu kızgın demir demiş barış manço şarkıların da’’ oğlandır ottur her evde yoktur,kızdır nazdır bin altın azdır’’
Tüm adem oğlu Havva kızlarına selam sevgi ve saygılarımla…
A.B