Yazık oldu
Yazık oldu
Yazık oldu kıydılar insanlığımıza,bezettiler şeytanı imrendirerek oysa biz bozulmaz neslin,bozulmaz yolcularıydık soktular nifakı içimize,yerleştirdiler casuslarını zamanın oysa biz çocuksu masumiyetimizle kalmak içindi çabamız kimilerine göre cahil söylensede adımız. gülerdik önceleri anlardık çocuksu anlayışımızla gerdiler küçük düşlerimizi çarmığa,aldılar arkadaşlarımızı,çaldılar mutluluğumuzu oy/saki kimeydi bizim yükümüz. bir dağ kırlangıcının özgürlüğünü,bir çekirgenin sayısız sıçrayışını bile çok gördüler,sıçratmadılar. bir serçenin halı dokurcasına yaptığı yuvasının ilmeklerini çektiler,bozdular yuvasını. yaradanın ihsanını,mazlumun ahını,sabinin yüreğini sevdanın güzelliğini,doğanın ihtişamını yusufun mahremiyetini dünyanın çivisini söktüler,çözdüler,kırdılar,bozdular.. ey gizemine hayran kaldığım yaratan ne kadarda genişsin,ne kadarda iltimas edersin karunlarınmıdırki dünya,zorbaların haremilerinmidir gaddarların,canilerinmidir yokmudur yaşanacak bir mahalin akçemidir yaşam bağı öyley/seki öyle sanadır istirhamım,dileğim bu dünyada beni nazlı gelinin duvağında tel eyle,konuşamayan sabiye dil eyle dağ başında ulu çınarda dal eyle,çekirgeye kol,kırlangıca kanat eyle sevgiliye sitem,vefasıza insaf eyle ferhata kazma,kürek mecnuna çölde yel eyle böyle medeni dünyada yaşamaksa toprağını bol eyle... Ali kılıç |
oy/saki kimeydi bizim yükümüz.
oysa ki .. ne çok dokundu ... yaraların üstünde tuz gezdiridn ..
kalemine yüregine saglık hemşerim..