KÜÇÜK ALİ (BOMBA)Yedi aylık doğmuştu Ali Tam bin dört yüz gramdı Yani bir buçuk kilo bile gelmiyordu Şöyle deniyordu; prematüre Ne zorluklarla gelmişti şimdi bugünlere Cılız bir çocuktu, çok hastalıklar atlattı Ah! Ali ah! Annesini az mı ağlattı Saçları dalgalı, gözleri simsiyahtı Her çocuk gibi biraz yaramaz, biraz meraklıydı Babası işçi, annesi ev kadınıydı Ali tek evlatları Ali her şeyleriydi Hastalanınca başında az mı sabahlamışlardı Canlarıydı Küçük Ali Kara gözlü Ali Babasının aslanı, anasının kuzusuydu Okul zamanı geldi Ali okuyacak, adam olacaktı Ama başta biraz kararsızdı ya, meslekten yana Ya doktor olacak, yaşlı dedesini tedavi edecek Ya da asker olup düşmanı yenecekti Bıraksalar küçük Ali sevgiyle büyüyecekti Mavi önlüğünü pazardan aldılar Suluğunu boynuna astılar Her çocuk gibi o da seviyordu örümcek adamı Güzel birde örümcek adamlı çanta buldular Kitabını, defterini, kokulu silgisini içine koydular İşine gitmeden önce babası yanaklarını öptü İlk gündü, okula annesi götürdü Nasıl da iri iri açılmıştı kara gözleri Hem meraklı, hem heyecanlı Okula böyle başlamıştı küçük Ali Çalışkandı Kısa zamanda söktü okumayı Sınıfta ilk o aldı kordelayı Evle okulun arasındaydı o çocuk bahçesi Hava güzel olursa Her okul çıkışı orada biraz oynamaktı, Ali’nin neşesi Biraz salıncakta sallanmak, biraz kaydırakta kaymak Sonra evin yolunu tutmak Alışmıştı küçük Ali okuluna Gidip geliyordu artık, arkadaşlarıyla Ve o küçücük yavrular hep takılıyordular o çocuk parkına O gün yine öyle bir gündü Öylesine sıradandı o ana kadar Yine oradaydı çocuklar Bir patlama oldu aniden Güm Birden çöktü ölüm Oynadı yer yerinden Her yer feryat figan Her yer kan duman Ağlayış haykırış Patlayan bir bombaydı bu O küçücük canlara zamansız getirmişti sonu Kanlar içinde yatıyordu küçük Ali’nin küçücük bedeni Dumanlar havaya yükseliyordu Parçalanmış çantasındaki örümcek adam bile ağlıyordu Ah! Ali, küçük Ali O akşam “bir terör saldırısı” diye başlayan haberlere malzeme oldun, gittin Ah! Ali, küçük Ali, ateş düştüğü yeri yakıyordu Kıydılar ya sana canice Kıydılar ya haince Şimdi annenin, şimdi babanın yüreğinde Şimdi o ateş düştüğü yeri yakıyordu… Gürsel İLERİ |