MUAZZEZ !
hep unutuldun dil altında
tam hatırlanmak için yol alırken dil ucuna kaydın yine en derine ah Muazzez ! ne yapacağım ben seninle hani kara önlüğe olmuştun ya beyazdan tentene sene sene uzadın nisan ağaçlı yollarda üstelik büyümüştün adın anılır olmuştu bir oğlanla birlikteliğiniz çok yakışırdı aslında sonra çıktı karşınıza şiş göbekli cüzdan seslendi kaba saba ardınızdan sanmayın ki ben ikinizide satın alamam siz kendinizden emindiniz mağrur ve güzeldiniz talep olmazdı çiğliğe ortada iken güzelliğiniz susarak sığındınız kitapların içine elbette arayana bulunacak açım diyeni bilgiyle doyuracaktınız ah ne çok şeffaftınız ama cüzdanın yeşilinden darbeli yaralandınız ah Muazzez şaşkınım şimdi bende ! bidünya insan boyanmak isterken yeşile göz alıcı şeffaflığınıza cehalet kalın perde ah Muazzez inan ki kıymetiniz var hala belki bir belki birkaç serde ! ... |