Cahilin Dostluğu Kendine Kalsın (yakamdaki kir izi)
varlığım varlıklarıydı düş ülkesinden
ağlamaklı çırpınıştı ilk doğuş dedem kulağıma ezan okudu kafiyeli manzum sözler mırıldanarak nenem ninniler söyledi e bebeğim e tahta beşik şıngır mıngır sallanırken kumlara bulandık topraklara taşlara kah sürünüp kah emekleyerek çamur sıvanmış kerpiç evlerde soğuk yağmurlu sabahlara uyandık ekmeği suya bandık yumuşattık iki öğünle akşamı erken yaptık babamın el emeği tahta oyuncaklar lastik topuğundan araba tekeri ceviz dalından yaptığı düdükler at binerdik sopalara cirit yapardık o yokuş senin bu iniş benim paylaşamazdık çocukluğumuzu ayak tutupta büyüdüğümüzda kuzular yaydık çayırlarda kırlarda ısırgan otları karabaş dikenleri yırtık entariler yamalı donlar salya sümük dolaşırdık sokakları bayramlarda gördük çift papuçları sübyan mektebinde elif cüzü ya yeni yazı ya eski yazı kaçınılmaz bir hayat felsefesi kalmıştık iki ara bir derede zoraki okuduk ilk mektebi söğüt çubuğuyla kırbaçlanarak ırgatlığa çağırdılar çobanlığa ameleliğe kimimizi everdiler oniki onüçümüzde gurbet göründü kimilerine valiz elinde okumak zenginlikti uzak şehirlerde evden kaçanlar sokakta yatanlar büyükler; bunlar adam olurlarmı dediler kalanlar bir kaç hane yoksul,emekli gidenler kapıcı bekçi işçi ve patron her yuvanın bacasında dumanı emek bizim söz bizim iş aş bizim bana bir harf öğret kölen olayım cahilin dostluğu kendine kalsın Genç fikir ivriz edebiyat dergisi eylül 2022 sayı 13 cemal karsavran |
varlığım varlıklarıydı düş ülkesinden
ağlamaklı çırpınıştı ilk doğuş
dedem kulağıma ezan okudu
kafiyeli manzum sözler mırıldanarak
nenem ninniler söyledi e bebeğim e
tahta beşik şıngır mıngır sallanırken
kumlara bulandık topraklara taşlara
kah sürünüp kah emekleyerek
çamur sıvanmış kerpiç evlerde
soğuk yağmurlu sabahlara uyandık
ekmeği suya bandık yumuşattık
iki öğünle akşamı erken yaptık
babamın el emeği tahta oyuncaklar
lastik topuğundan araba tekeri
ceviz dalından yaptığı düdükler
at binerdik sopalara cirit yapardık
o yokuş senin bu iniş benim
paylaşamazdık çocukluğumuzu
ayak tutupta büyüdüğümüzda
kuzular yaydık çayırlarda kırlarda
ısırgan otları karabaş dikenleri
yırtık entariler yamalı donlar
salya sümük dolaşırdık sokakları
bayramlarda gördük çift papuçları
sübyan mektebinde elif cüzü
ya yeni yazı ya eski yazı
kaçınılmaz bir hayat felsefesi
kalmıştık iki ara bir derede
zoraki okuduk ilk mektebi
söğüt çubuğuyla kırbaçlanarak
ırgatlığa çağırdılar çobanlığa ameleliğe
kimimizi everdiler oniki onüçümüzde
gurbet göründü kimilerine valiz elinde
okumak zenginlikti uzak şehirlerde
evden kaçanlar sokakta yatanlar
büyükler; bunlar adam olurlarmı dediler
kalanlar bir kaç hane yoksul,emekli
gidenler kapıcı bekçi işçi ve patron
her yuvanın bacasında dumanı
emek bizim söz bizim iş aş bizim
bana bir harf öğret kölen olayım
cahilin dostluğu kendine kalsın
Güzel bir anlatımdı değerli şairi ve dizelerini kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.