Bir Dem Olurum Dört Mevsim...Bir dem olurum KIŞ mevsimi Çekilirim kabuğuma, sinerim Kuytu köşelere Dalında hiç yaprağı olmayan Ağaçlar gibi... Karlar yağar üzerime Üşürüm,üşürüm,üşürüm.... Bir dem olurum İLKBAHAR mevsimi Yüreğim aşka koşar,çiçeklenirim, Dallanır budaklanırım... Dalımda rengarenk çiçekler,arılar, kuşlar, Mutluyum, aşığım, coşkun bir deniz gibiyim İçim içime sığmaz Güneş içimde doğmuş sıcacıktır... Isınırım,ısınrım,ısınırım... Bir dem olurum YAZ mevsimi İçimdeki aşkın coşkusu, yaşama sevinci verir Meyveye dururum bol hizmettir kârım, Tüm insanlığa... Dayanırım sıcağın en şiddetlisine Yanarım, yanarım, yanarım.... Bir dem olurum SONBAHAR Yorgundur artık naçiz bedenim Meyveler toplanmış,hizmet dönemim durmuş Coşkum ve aşkım frenlenmiştir Dengeye girerim... Sabırdır bu dönemim... Dökülür geride kalan yapraklarım bir bir... Hiç kalmamacasına... Ölüme imzadır belkide Bilemem... Belkide dinlenmektir yeniden doğmak Yeniden hayata neşvünema verebilmek için Ağlarım,ağlarım,ağlarım... Böyledir işte hayatım, günüm, anlarım... Razıyım Mevlamdan Bilirim O’dur böyle isteyen Okumak budur kâinatı... Tüm evreni kendinde seyredebilmek, Mevsimleri yürek ülkesinde Yaşamak belkide.... ilahiaşk/Bezm-i Elest Mihrican Ulupınar 27 Kasım 2008 Saat 12.00 |