HAZAR AKŞAMLARI (1)
HAZAR AKŞAMLARI (1)
Kömbe kızartmış közün külüyüm Ben, Hazar Dağı’nın eteğinde, Hazar Gölüyüm. Suyu, yüreği gibi dalgalı, Gök gibi türkuaz, namusu gibi temiz ve berrak, Balık gibi akıp ağmakta… Çığırtkan aç martılara, Ana kucağı kadar şefkatli bağrımı açmışım Yumuşacık avuçlarımda onlara sıcak yuvalar sunmuşum Çerden çöpten olsalar da… Damalarına her daim huzur yağmurları yağmakta. Geceleri serin meltemler kanatlanır üstünde Girdap ışıkları başımızda dönüp durmakta Karanlıklar sessizliği emerken Efsunlu şarkılar mırıldanır meleklerle, sevenler Sevi dalgaları yüreklere çarpmakta… Hazar akşamlarında kızıl erguvanlar açar güneş Bölük bölük atlılar geçer karşı tepelerden Kezin tarafından silah sesleri gelir Uykudan olmuş, höllüğe sarılı, kundaktaki bebeler Sandallar; dalgalarla, sallanmaktan kurtulmakta… Misafirim, her elden, her ilden, her izden Ne defineler kurtarmışım dehlizden, Harput’a karşı karıştır sayfalarımı Şiirlerde dinle aşkın en yıllanmışını, şairlerden Sevda yılgınları okumakta…. Fahri TERZİ |