bir adam ve bir pencere
bir adam
ve bir pencere dışarıda yağmur dışarıda ıslanan insanlar sonra bir şeyler yazmaya başlıyor pencere camına adam adam ne çok şeyler yazıyor öyle ne çok şeyler sığdırıyor sonra biraz durgunlaşıyor daha sonra yağmurda... sonra bir anne beyazları çok olan bir anne kederi yüzünden okunan bir anne çıkagelir her zaman ki sıcaklığıyla. önce buğulanmış camları siliyor sonra kocaman bir yatakta buluyor adam kendini küçücük bir çocukmuş gibi perdeler kapanır kapılar ardından bir ahu öper yanaklarından daha çok dudaklarından bir parkın en kuytu yerinde sonra bir panzer devrilir sonra bir panzer daha ve hiç yoktan bir nehir kırmızıya boyanır bir çığlık böler uykuları bir çığlık daha kan ter içinde bir adam pencereye yanaşır tekerlekli sandalyesiyle her sabah ve her sabah yaptığı gibi... Y. Çetinkaya |
nasıl güzel dökmüşsünüz dizelere duygularınızı ve gerçekleri.
dilerim kaleminiz hiç susmaz..