Seni Sana Anlatamadım
Ben uyurken karanlık dünyamda, sen gözlerimde sevgi feneriydin gözlerimin pasını silen.
Ve gözlerimi her açtığımda sevgin kanıma süzülüp yüreğimde bir konak oluşturuyordu. Konakta küçük kalan ben seni hiçbir zaman anlatamamıştı sana. Çünkü sen büyümüştün gönül deryalarımda. Bense ufalanıp aşk kentinde şaşkın ve zavallı bir âşıktım. Gönlüne giden yolların sokakları arasında sana giden yolda tek başıma kayıp bir orduydum. Kalbinin durağında son misafir olmak için sevgiler topluyordum sana. Bitmiş bedenimin son edasıyla. Geceler basıyordum seher vakti yangından çıkmış kollarımla gece veda ederken sabaha. Çırpınıyordu gözlerim, feryat ediyordu dudaklarımın arasında kalan dilim. Melek yüzünü, göğe benzeyen gözlerini, ipeksi saçlarını sana arzulanan bir dille söyleyemediği için. Evet, feryat ediyordu iki dudak arasına hapsedilmiş dilim! Usumda şaşkın sorular geziniyordu? Bitmiş miydi sözcükler diye sorgulanıyordu beynim? Kurulamayan cümleler çıplak kalmıştı sükûnetle. Yitirmişti anlamını tüm kelimeler. Bir harf, bir hece, bir kelime arıyordum durmadan seni anlatmak için. Ama bulamıyordum. Anlatamadı bu ben seni sana ve ben anlatamadım kendimi sana. Karanlık gündüzümün rüyaları olmuştu kalbime batan bakışların. Saçların birer hançerdi göğsüme saplanan. Yüzüne baktıkça bir ömür geçiyordu yaşımdan. Kayboluyordum esmer kaşının altında kalan badem gözlerinde… Ne çare, dilime anahtarsız bir kilit vurulmuştu konuşamıyordum, ellerime paslı zincir takılmıştı dokunamıyordum, burnumda nasırlar yeşermişti koklayamıyordum, gözlerimde heyecan mendili vardı göremiyordum. Esefe vurulmuştu bütün zamanım. Hangi kapıyı çalsam nafile, mavzer duran mertliğim senin yanında bitiyordu. Yok oluyordum ben, tükenmişlikler sarıyordu beni. Ben seni sana anlatamadım Melek yüzlüm, çocuk ruhlum… ŞİMDİ SEN BENİ BANA ANLAT. Atra Gönül Aslan |