Dokunmayın Acılarıma
Sor yangınlara,
Verdiği bu ateşten kalacak küllere... Dokun her bir köz parçacına, Acıyan her yerde geri kalan yanık yaralarına... Bak kömür karalarına, İslerden kararan o zifiri duvarlarına... Acıyor her bir parçam... Yanıyor içim, dağlanıyor yüreğim... Nasıl bir acıdır bu, her bi düşüncede boğazıma düğümleniyor korkularım.. Konuşamıyorum, dilimin ucuna gelenler boğuyor beni... Yutkunuyorum, ben yutkundukça göğsüme birikiyor yutkunamadıklarım.. Sanki bir kaya parçasıdır göğsüme oturan... Her nefes alışımda ağırlığıyla acısını hissettiren.. Dokunmayın bana, dokunmayın ki yaşayayım acımın her bir saniyesini... Susturmayın, haykırayım; içime oturan o ağıtları çıkarayım içimden... Son kez yaşayayım, son kez haykırayım... İçimde yaşadıkça daha bir eritiyor, bitiriyor beni.. Bırakın, bırakında boğulayım acılarıma.. Dökeyim içerlerimdeki bu acı yangını... Düşünmek korkutur oldu artık, Gözlerimi kapatmak istemiyorum... Kulaklarımda uğulduyan seslerle, korkuyorum.. Her yanımda insanlar,çepecevre kuşatmışken beni, Nasıl yaşayabilirim acımı kendimle, doya doya haykırabilirim... Dokunmayın, dokunmayın bana, ben bu acıyı son kez yaşıyorum.. Kulağımda vızıldıyan, her bir sesle.. Göz kapaklarımın ardında yaşattığım anılarla... Ellerimdeki sıcaklıkla... Bedenime buz kestiren o bedenin soğukluğuyla... Dilimdeki adla, beynimdeki heybetle. Dokunmayın, dokunmayında yaşayayım kendimle dile getiremediklerimi... İçimde biriken bütün acılarımı... Köreren duygularımın, gelişen anlarını... Yanıyor, dağlanıyor yüreğim.. İçimden çıkmadıkça, daha bi yakıyor buz kesen bedenimi... Bırakın ellerimi, kollarımı, düşüncelerimi... Bırakın beni, şöyle bir uzanayım kapatayım gözlerimi.. Uyandırmayın, dalayım acılarıma... BURCU BAYRAKLI |