Hurda Araba
Hurda Araba
Yaman pazarlıkla benim olmuştun, Meğerse başıma bela olmuşsun. Sattım senden yine kurtulamadım. Başımın belası hurda araba. Bin dokuz yüz yetmiş üç model yılı, Gülkurusu rengi hafif kırmızı, Refahını görmeden yaktı bizi. Başımın belası hurda araba. Daha aldığım gün arızalandı. Krank milini kırıp yatak yaktı. Hevesimi kursağımda bıraktı. Başımın belası hurda araba. Usta der ki, bu iş paraya bakar. O para ki, yeni araba yapar. Bir ateş ki, düştü cebimi yakar. Cebimin faresi hurda araba. Nice kazaları ucuz atlattım. Cana gelmedi ya, buna şükrettim. Masrafıyla baş edemeyip sattım. Cebimin faresi hurda araba. Bir gün evden çıktık pikniğe diye, Nevaleler aldık bir heves ile. Egzoz koptu yolun ilk çeyreğinde, Başımın belası hurda araba. Arabayı sattım, vergisi bana. Noter senediyle satmıştım ama. Bu kez de plaka başıma bela, Başımın belası hurda araba. Hurdaya ayrılmış duydum, araba. Lâkin vergisini isterler hala, Araba trafikten alınmış ama. Başımın belası hurda plaka. Arabam var diye sevinemedim. Bir gün hava atıp gezinemedim. Nafakamı yakıt ve tamire verdim. Cebimin faresi hurda araba. Çağdaşi dertlerin dese eyvallah, Daha kötüsünden korusun Allah. Sırtımda bir hurda gelmişim ikrah. Derdimin marazı hurda araba. Süleyman Bektaş Çağdaşi |
Bâzı tecrübeler ucuza elde edilir, bâzıları pahalıya...
Sizinkisi; ucuzun pahalısı.
Cilt doktoru Haydar Bey demişti ki: "Parçası bulunmayan arabaya para vermeyeceksin. Ben aldım, satamıyorum; elimde kaldı"
Şiirinizde, ilginç bir konuyu işlediniz... aklında saklayana, bedâva tecrübe.
Selâm ederim Usta...
kadiryeter
w.edebiyatdefteri.com/siir/512578/hurda-araba çağdaşi Süleyman Bektaş