Ah Nebahat Ah
bu ara her şeyden
bir acayip korkar oldum bugünde ilkin seyyar satıcının biri korkuttu beni, sabahın, kan ter içinde zar zor araladım göz kapaklarımı. ardından elimde sıkıca tutmaya çalıştığım bir su bardağı... ardından yan sokakta geçen yetmişlik bir arabanın egzoz sesi sonra işçi çocuklar, sonra okul çocukları ve ardından bütün mahallenin kadınları ellerinde uçan süpürgeleriyle... bir uyutmadınız ulan sabahtan dır, dır, dır sahi Nebahat nerede ? iki gün önce de gülümsüyordu bana, şu görmüş olduğum masa da. şu pencere kenarında ki çiçekler yok mu şu kurumuş olan... hani bugün hiç konuşmayan nasıl olur, daha iki gün öncesine kadar da Nebahat’in beni ne çok sevdiğini fısıldıyorlardı ya hep kulağıma... şimdi böyle dağınık durduğuma bakmayın siz tek başına bir orduya diklenecek kadar gözü kara bir adamdım ben... ah Nebahat ah gamzelerini bıraksaydın ya enazından enazından şu çulsuz adamı kurtarırdın konuksuz mezarlıklardan sahi Nebahat ne için gittiydi çok içmemden miydi acaba yok daha neler o değilde şu bira şişelerini kim doldurmuş koynuma bir göreniniz var mı ? kim bilir, üstüm başım ne çok ayrılık kokuyordur şimdi |
Ahh Nebahat Nebahat bir gün görmedi rahat
Düşünür bulamazdı kimdeydi bu kabahat
Kırmızı hırkasıyla ah seneler eskitti
Sonunda rüyasını sandığına kitledi
Mahalleden biriyle heveslendi sevmeye
Hayırsız çıktı oğlan zengin bir dula gitti
Ahh Nebahat Nebahat ona gülmedi hayat
Sonunda anladı ki kendindeydi kabahat
...
ilk aklima gelen sarki oldu okuyunca siiri:)
oykusel siirlerin sairi sevgi/saygi
cok guzeldi yine..