Yaşlı bir kadın
güneş dikey !
sarı sıcak şemsiyesiz yaşlı bir kadın ! metil sarısı sıcaklığında kavrulan KOY ! kızıl tüy saçıyla yıllara meydan okuyan kadın bir yön ararcasına telaşlı sara-sarpa KİEL denen şehir de aniden düştü yerlere karışırken Martı sesine Vapur sesleri vede yürek parçalayan kaygılı insan yığını, kulak delen siren sesleri ! oysa ! gözbebeyinin en son kapanma eylemiydiy di kendinden naçar ! çırpındı...! çırpındı ..! meğer ne zormuş en son ölüm nefesi ? daha başlamadan ayrılığın gri mahtemi ? kimbilir; belki de ! donuk bir birikimin en son söylemiydi ağzında tıkanan düğüm dökülürken gözlerinden senelerin haksızlıkların en tiryakisi ! ellerinde kalmıştı sıkı sıkı tuttuğu ağarmış tüğ saç telleri gibi,beyaz çantası yetişemedi yaa..!!! beklenen tehirli tren ! birden bir el sallandı bir el ! sadece bir el ! bembeyaz eldivenli....bakımlı bir el ! sonra ilah-i bir müzük bir cenaze marşından öte! "neden yüreği yanıktır...şair’im diyenin "? iç-geçirdim içten içe sadece hüzünü sorguladım ülkemde ki feryat lı,şivanlı ölüm merasimlerini sorguladım dedim yâ ! yanlızca sallanan beyaz bir mendil süslü bir tabut beyaz eldivenli bakımlı bir kız ! birde kulağı sallanmış ip ince köpek ! Kadir Haktan TÜRKELİ |
Kadir Haktan TÜRKELİ
siir yurekli
siir gibi ol..
.. kal
dost gonullerde
kal kal ..
ki
kalacagin belli