Adını dahi sormadığım bir kadınla seviştim
Denizi bile olmayan bir şehirde boğulmuş bir kadın ile seviştim dün gece
Ağzında yosun kokusu ve hala yaşadığı acılar vardı, dilim yandı ’Dilim yandı çok’ dedi kadın, ’sende beni tükürme yerlere’ ’Basmasın ismini dahi sormadığım kirli bünyeler üzerime’ Askısını sıyırdığımda daha, tüm zırhını bırakmıştı kapının ardında Üstü başı bela, ayrılık ve hüzün.. Oysa çırılçıplaktı.. ’Ellerimi mühürle ellerine’ dedi kadın...’ Kimse açamasın ben uyurken’ Ben sustum, o yeterince dinlemişti zaten hayatın pis gırtlağını Adını dahi hatırlamadığım eski yar’larım geldi hüzn-ü şehrime Ve adlarını dahi sormadığım bir kaç hüzünlü kadın ’Bu’ , onlar gibi değildi Üzerime işliyordu tüm acılarını, her öpüşmemizde Diğerleri gibi arzu akmıyordu saçlarından... Kanamış, kanatılmış, kana kana hasret bırakılmış bir öyküsü vardı mutluluğa Ve hiç tanışmamış olan eski aşkları vardı kapının arkasında Ben sustum, o yeterince dinlemişti hayatı... Gözleri akıyordu, bitmişti gözleri akıyordu buna inat içime İçimi fethediyordu.. Hiç bir bahanem yoktu oysa günaha bulanmak için Ki benim dinimde buna günah çıkartmak bile denir Sevmedim, seviştim... Sevmiştim... Bu kadar toz toprak arasında nasıl buldun beni be kadın dedim Yolmu yoktu sanki bu şehirden başka yerlere Adammı yoktu sanki benden başka eli kolu kan içinde Adını dahi sormadığım bir kadınla seviştim Belki ilerde adını unutamam diye hiç sormadım Geldiği yer çokta önemli değildi belki ama merakta etmedim değil Sahipsiz bir kadınla seviştim dün, ne sana benzeyen nede beni hak’eden... Aruz Fırat Dekin |
nedemeliki; tebrikte edemiyorum.
neysee saygılarımla..