Puslu Kıyamet SaatleriPuslu kıyamet saatleri, korku gülleri pek bir sarhoş, bulutların nabzı durmuş, tüm denekler tek ayak üstünde, cümle cümle kırbaç hepimize. sorgu odasında bir düş adamı, hangi marangoz çivilemişti kutsal öyküleri? Terzi kendi düşünü dikemez, düş kendini diker ama, ecinniler çilingir sofrasında, akşam ebeleri karaf tutuyor, gel zaman git zaman, hepsi lafazan, zannımca, vaftiz aromalı suydu içtikleri. Kokmasın diye, mumyalanmış yalanlar, ve şu kadınları, mumyalasak da mı sevsek, mumyalamasak da mı sevsek, ürkerken fırtınalardan. rüyaların rahminden, öykü çıkaran sihirbazlar, ve onların amcaları cambazlar, ve onların cedleri, kibir bazlı düzenbazlar. sus, ayindeyiz, düş uçlarınla bas inançlarına uyandırma kozasında sevaplarını bekleyen günahları, bir dua bırak sadece ihanetlerimize, gerisine karışma hesabı öderiz biz. Oktay Coşar |