DÜŞÜN DÜŞÜ
[ italik
Bir sen gördüm düşümde Mutluluğun unutulmuş mutluluğun kıyısında Cümle narinliğin hoyratça koşuştuğu Bir sen gördüm düşümde Sevindim… Bir sevda gördüm düşümde Delice bir sevda hudut tanımayan Karanlık dünyanın aydınlığa açılan penceresi Bilmem ki salkım saçak bu neyin bilmecesi Bir sevda gördüm düşümde Vuruldum… Bir hayat gördüm düşümde Sen vardın yanımda başucumda Bir de bize hiç uğramayan mutluluk Bitmiş idi içimdeki burukluk Zira sen vardın yanımda Bir hayat gördüm düşümde Yanıldım… Bir ayrılık gördüm düşümde Fırtına zebanileri sarmış dört yanımızı Sararmış benzin gibi sana verdiğim o gül kırmızı Birden nüksetmiş yüreğime dökülen gözünden İnce bir sızı Bir ayrılık gördüm düşümde Yıkıldım… Bir ölüm gördüm düşümde Ötesi yok memleket gülüm yaban ellerde Beze sarılı cansız ceset omuz üstü ellerde Ve göçüp gitmiş O kokladığım saç kim bilir nerelerde Bir ölüm gördüm düşümde Öldüm… Bir düş gördüm düşümde Gitmemişsin, koşarak bana, diyorsun; “kefen değil bu bak gelin oldum.” Ne kör oldum ne sağır oldum Düş de olsa bahtiyar oldum Ayıldım, bin perişan oldum Bir düş gördüm düşümde Gömüldüm… ] |