"DÜNYAYI İNŞA EDEN ŞU TÜRKLER"
bir sabahın değil her sabahın
alaca karanlığında çalar saatin eşliğinde kalkıyorsun gözlerin vitaminsizlik çapağı ile ayın güzelliğine karşı bel vermiş vinçler dozerler santraller nafiledir bakışın seyir edişin ,gerçekleştireceğin yolların tesviyesidir,mekaniktir yüksek gerilim,tel çitler,sıvadır maladır raznzaya uzanışın geceyarısına az kaladır düşlemişsin leylim leylim selvi gibi canana umut ekmişsin ha bugün ha yarın oldu olacak bitti bitecek derken yeni bir sınırsız kışla,yeni bir amaç muhattab formenler,mühendisler,türlü türlü ustalar kaç zaman olmuştur oturmayalı kahvaltı sofrasına vurmayalı çayın kıvamına durmayalı yarin bakışına................. ananın sıcacık okşayışına bakmayalı dağlara,akarsulara çekmeyeli içine kekik kokusunu maralı dağlarda kurt sürüsü içinde oturmayalı kavalın sesi önüne demlenmeyeli üç beş yaren şöyle ......... ve bir mırıldanma ile.... uyanıyorsun gittiğin düş yolunda susamışsın ah.. ellerinde kelpeten .... huysuz bir beton kalıbı başında sanki tasmasını gösterir gibi bakıyor işte ikiyüzkırklık kablolar ne çare............... dört metrekerede dönderiyorsun değerleri vatan yetmiyormuş gibi birde arabistan ,rusya ,libya, afganistan ırak, kafkasya yeni yeni afrika dört dönüyor ellerinizde ,keserlerinizde kelpetenlerinizde,kazmada kürekte demirde, çelikte ,betonda toprakta dört dönüyor dört ................................................ şantiye çalışanlarına ithaf 23--08-2006-ırak-bağdat salman doğan |