Kısa Metrajlı Bir ŞiirKamera! Motor! Çekim 35! Üşüyen bir kadın, yine kendi kaldırımlarında, yine cümlesiz, İnatçı güneşi sırtına almaya çalışıyor cebindeki birkaç umuda takas, Nafile soğuk bir kere nakaratı olmuş yazgısının... Balkonunda mektuplarını mandallamış ipine, Belli ki yine hiçbirşeyi kalmamış da, gözyaşlarıyla yıkamış… Belli ki yine düşük yapmış bir şiiri, çoraklaşmış sevdasızlığından. Yakın çekim, kafes… Kadın kafesinde… Kafeslerimizin içindeki gecelerimizin beklediği inatçı anahtarlar, Bin türlü direniyorlar, sevişmelerimizin rengini göstermemek için, Demir parmaklıkları olmasa da kafesin… Çekim 37! Vurgu kadının ağlamaktan sağırlaşmış ruhuna! Bir fırtına sonrası yağmalanmış avuçlarındaki tüm çizgiler, Mumyalanmış defter arasında kuruttuğu sevişmeler, Görmek istediği tüm mevsimler sıkışmış arafında… Çekim 41! Yakın plan : Dudaklar… En çok da göğsünün arzulu yerleri uyuşmuş, hissetmiyor. Bir tren garında, el sallıyor anımsadığı dudak izlerine, Üstünde yumuşacık bir şal, rüzgarın savuramadığı, Ellerinde masallarla sulanmış kır çiçekleri, Ruhunda masallara susamış yaralar, Ellerinden vedalar yapıp saklıyor mektubunda, Kaybolan aylarına adak… Son, bir düş çekimi ayrılığı… Ağır çekim… Yaşlı pusula yine unutkanlıklar peşinde, Ancak tüm kesitler hep ezberindeydi şiirin, Kadın, yazgının yüksek bir yerine çıkıp atlar şiirin en derin yerine, Yine düş kabarcıkları, nefesle nefessizlik arasında sıkışan anı tanecikleri, Yine o hüzünlü kulaçlar mayalanmış sırlarına, Yine çırpınırken, çırpınırken ve çırparken tutkularını kendi içine… Oktay Coşar |