Bir Defin Sonrası Yaşananlar
Bu şiiri yazmadan kısa bir süre önce,
Ben ve birkaç ben daha birlikte, sessizliğimizi defnettik, İntihar süsü vermedik çünkü son zamanlarda gereğinden fazla süslüydü, Bilirsiniz işte, siyah pardesülerle, siyah gözlüklerle ve simsiyah umutlarla gittik, Bilirsiniz işte, ölüm ve sessizliği , birbirlerini incitmeyecek şekilde sıyırdık, Bilirsiniz işte, kulaklarımız ağzımızın yerindeydi ve biraz da tebessüm ettik tabii ki… Sonrasında kutlamak için en sığ yerimizdeki bir barınağa gittik, Şehvetimizle, şehvetli birkaç düş yudumladık, Yine eski günlerden, atladığımız ve atlattığımız uçurumlardan bahsettik biraz, Ellerimizde büyüteçler, cümlelerimize bakıp çılgınca gülüşüyorduk, Kendi kendimizin sahafçısı olmuştuk artık, Sararmış duygular, sararmış ayrılıklar ve sararmış geçmiş kadınları, Gecenin uçkurunu hafifçe çözmüştük, rüyalar biraz daha ağarsın diye, Hiç olmadık yerlerimizden sarhoş olmuştuk. Bir defin sonrası yaşananlar işte, Saatin kıblesi zamanın duran yerine gösterdiğinde, Randevumuz vardı en son gördüğümüz rüyayla, Bir kez daha yüzleşmek için kendi uydurduğumuz kehanetlerle... Sessizliğimiz sensizliğimizden uzaklaşırken gittikçe, Uykularımız düş uykusuna yatmadan önce, Bulduğumuz koca bir elekte günahlarımızı çırparken, sevaplar ayıklansın diye, Ve yine kendi kıyılarımızda, bronzlaşmak için düşlenirken, Yaşandı tüm bunlar, zehirsiz bir hayal arefesinde… Oktay Coşar |
gömdüm son kelime gibi,
fakat gömülen ne belki de bir umut çiçeği,
yeniden doğann bir yaprak yeşilse, diye düşündüm,
neden hazana düş kurar eylül,
çok beğendim