Seni Sevmelerim
Seni Sevmelerim
Seni sabahın ilk ışıklarında başlıyorum sevmeye Gecenin kendini güneşe teslim ettiği anda seviyorum Dağların çığlıklarında açan ilk çiçeklerin kokusunda seviyorum Toprağa basan yaşlı ayakların bıraktığı izde seviyorum Dünyanın insanı hayran bırakan mekanizmasında seviyorum Ay ışığının yaprakları uyandıran büyüsünde seviyorum Kar tanesini gören güneşin gözlerinde seviyorum Hiçbir bilmediğim bir ezginin güzelliğinde seviyorum Bitmek tükenmek bilmeyen ırmakların çıkardığı seslerde seviyorum Bir ağacın köküne verdiği öz hayat suyunda seviyorum Dalda hüzünle ötüşen kuşun anlaşılamayan haykırışında seviyorum Adı bile konulmamış keşfedilmeyi bekleyen ne kadar güzellik varsa onlarda seviyorum Gökyüzünde ismi bilinmeyen cisimlerin gezegenlerin varlığında seviyorum Hışırdayan sonbahar yaprağının sarılığında seviyorum Bir karıncanın yükünü taşıyabilme gücünde seviyorum Atların hırçın sesindeki gizemde seviyorum Gözleri görmeyen ama hayatı çıplak gözlerle görenin gözünde seviyorum Aşkı âşık olandan aşkın ta kendisine fısıldayan ruhun hissetmesinde seviyorum Yalnızlığı unutan unutturan varlığın içindeki nefes te seviyorum Durmadan koşma isteğiyle tutuşan her canlının kalbinde seviyorum Rıhtım da kendi dalgalarını okşayan denizlerin okyanusların dilinde seviyorum Bir dine değil her dine inanan ve saygı duyan beyinlerde seviyorum Bir çocuğun istediğinin verilmesi anındaki sevinciyle seviyorum Nefesini yırtarcasına aşkını haykırmış haykıran ve haykıracak her yürekte seviyorum Korkmadan yasaklar bilmeden utanmadan çekinmeden her an sarılabilen bedenlerde seviyorum Duvarlarda yıllarca asılı duran tozlu resimlerin tabloların bir çivideki dansı gibi seviyorum Yağmur yağdığında toprak kokusunu bilen koklayan romantik anlarda seviyorum Mum ışığının aşka semah dönercesine aşığı aptal eden izlemesinde seviyorum Dünyaya gözlerini açan ismi konulmamış her çocuğun isim arayışında seviyorum Yolunu kaybetmiş gezginin her adres benimdir deyişinde seviyorum Acının dem tuttuğu isli bardakların yudumlanmasında seviyorum Gözlerden uzak kendi halinde yaşayan bilgelerin sırrında seviyorum Işık saçan karlı kış gecelerinin tozpembe renginde seviyorum Kendini herkese ve her şeyden gizlemiş ilkleri yaşayan bir yürekte seviyorum Dahası anlatılamayan yazılamayan ama içinde durmadan kaynayan ateş olanda seviyorum Sevince ölürcesine seven ve sevilenler gibi seviyorum Kahrını içine değil sevdiğinin yüreğinde söndürenler gibi seviyorum Ayrı geçen zamanı sevgiden sayan sabır öğrenen beyinlerde seviyorum Tükenmek bilmeyen umuduna umut bağlayanların umudunda seviyorum Rüzgârın süpürdüğü sokaklardaki yığınların tuhaflığında seviyorum Ateşin közünden ayrılmak istemezcesine küllenen külünde seviyorum Rüyaların dilinin bilinmezliğinde seviyorum Odaların boşluğundaki sayıklamalarda seviyorum İçime ezgi okuyan kadına gülcan,a Sadık Toraman |