Eskiyen Bir Resimden Maziye Bakıyorum
Eskiyen bir resimden maziye bakıyorum
Sonu meçhule giden bir ömre akıyorum Bilseydim sever miydim yanar mıydım ateşte Bir damla ışığım yok kaybolduğum o düşte Perişanlık diz boyu sefalet içindeyim Uykular harap olmuş tanınmaz biçimdeyim Şu kahrolası yürek laftan anlamadı hiç Ben kaçtıkça zorladı durma dedi aşkı iç Zehir zıkkım oldu ah, o güzelim yıllarım Susuz bir ağaç gibi kurudu tüm dallarım Bu akşam da yokladı kalbimi dinmez sancı Acıları deşmeden dinle beni yabancı Çıldırmak üzereyim vuslat bana tuzakta Haykırsam da duymaz ki, yar benden çok uzakta Hadi durma yabancı aşkı azat et bizden Aşk ile kavruldukça, kurtulamayız közden Değiştir yazgımdaki bu insafsız kaderi Yüzümü güldürmedi doğduğum günden beri Gözlerimi vuruyor kurşundan beter yaşlar Kim bilir gerçek aşklar hep ayrılıkla başlar Kaç geceyi üzdüm ah yokluğunda kaç günü Çığlığımla kopardım kanattım ben kaç dünü Kimsenin gitmediği ıssız yollar gibiyim Küf tutmuş duvarların biçare sahibiyim Ben azalır dedikçe çoğaldı zalim sancı Aşk kanayan bir yara anlasana yabancı Kırık bir çerçeveden kendime bakıyorum Feryat figan içinde kahrımı yakıyorum. NurcanTALAY 28.08.2011 |
saygılar..