ORUCUMU KURŞUNLA BOZDUM , ANNE...Omzumda tüfeğim,sırtımda kumanyam, Sol yanımda sılam vardı,gözlerimde can koyduğum vatan. Sağımda ise, küffâr’a meydan okuyan korkusuz Ali kumandan. Yamacında, çiçeği burnunda yeni baba olmuş tertibim Rizeli Osman ve, Elinde düğün kınası ile hevesi koynunda taze damat Konyalı Hasan.. Sahurda bir kayanın dibinde siperdeydik yine bu gece, anam.. . . Tatlı bir ağustos ayazı esiyordu, Rüzgârın telaşlı türküsünde, Derin bir soluk alıp, Uzaklara baktım son bir kez dürbünümle.. H a d i M e m e d, S ı r a s e n d e.. D e d i , k u t s i b i r s e s ! Y a B i s m i l l â h… Vakt-i ezandır deyip dokundum taşın nemli tenine teyemmüm ile, Kulaklarımda çınlayan Bilâl’in yanık sesiyle, Döndüm kıbleye, Serdim imân’ımı sonsuz bir huzurla yeşil çimenlere, Vecd ile kıyam’a dururken indirdim kirpiklerimi, Rükû’da kelime-i şahâdet yetişti dilime, Son nefesimin hecelerine. Aklım pusuyu unuttu bir anda,anne, Alnım değince secdeye.. Alaca karanlık henüz çökmeden dağların kuytusuna, Dokunmadan daha bir yudum su içmek için matarama, Ciğerimin tam ortasından ilâhî nur’dan bir gökkuşağı geçti, Buldum kendimi Ansızın ! Fahr-i Âlem’in sofrasında. Orucumu kurşunla bozdum bu akşam iftarda, anne. Ruhum şefâat’e erdi, doydum anne.. Keşke görebilseydin beni,her yer bayram yeri gibiydi anne. Firdevs kokulu rengarenk çiçekler sarıldı yaralarımın üstüne, Binlerce melek indi o an gökyüzünden tekbîr sesleriyle, Avuçlarında hurma ile karşılayıp götürdüler beni İrem’e, Tas tas Şehâdet şerbeti sundular bana mübarek elleriyle, Önüme dizildi tüm nimetler sini sini, ipek örtülü altın tepsilerle, Şükürler olsun Rabbime;Tıka basa doydu yüreğim şehitliğe. Eriştim gülerek işte ben de, o kutsal rütbe-i cennet mertebesine. Önce… Zem zem ırmaklarından abdest alıp yatsı’ya niyet ettim, Saf saf sahâbeler sardı etrafımı tûbâ’nın gölgesinde, Sonra… Beyaz güvercinlerin kanatlarıyla tek tek şehitler indi bulutların üzerine, Birden misk-i amber kokan gül yağmurları yağdı gökten üstümüze. Sakalı saçlarımı okşadı… Resul-i Ekrem beni alnımdan gülümseyerek öptü, anne, Hazinelerin en güzeline erdim,bir daha, bir daha, daha, daha… Daha defalarca şehit olasın geldi inan,şehit olmak ne güzelmiş meğer , anne.. Namazımı gönüller sultanı can Peygamberimle yan yana kıldım bu gece,anne.. Ben çok mutluyum sen sakın üzülme,karalar bağlayıp da kahırlanma anne, Eğilmesin o gururlu başın sakın yerlere,guzun artık şehit oldu sevin anne, O güzel pınarlarından düşmesin tek bir damla yaş,sil yanaklarını vuslat mendiline, Gösterme acını sakla içinde,gösterip de sakın o kâfirleri sevindirme anne.. Söz ,sana söz ,her gece gireceğim rüyana, Gelip de un kokan ellerini, öpeceğim uykunda. Söz ,sana söz anne,bekle yine beni her bayram sabahında, Güneş gibi doğacağım odanda hem de tam başucunda, Ve tüm yıldızları saçlarına yağdırıp, Şefkatli göğsünde uyuyacağım,sana asker sözü anne… . . . . Orucumu kurşunla bozdum bu akşam iftarda, Sinsi bir kayanın dibinde,anne. Sahurda sendeyim, Bütün ışıkları açık bırak, Geleceğim.. Tarhana çorbanı çok özledim anne… ecedemet... |
Hep MUTLU
Hep UMUTLU
Hep SAĞLIKLI
Hep HUZURLA olunuz...
..................................................... Saygı ve selamlar..