Zamanın Yetmediği
Bıraktım zamanı elimden.
Sessiz bir yalnızlığın ayak izlerini örttüm rastgele. Yalpalayarak yürürken umudun kentlerinde, Sallanan bir gölge gibi şimdi, Soğuktan titreyen bir serçe gibi... Ve ayaklarının altında çiğnediğin kum taneleri gibi kumsalda... Öylesine ıslak, Öylesine ağlayan Ve öylesine umutsuz... Bıraktım zamanı elimden. Issız bir umudun üstünü örtsün diye. Ve gör diye yağmuru ya da sisi. Sis... Kim bilir hangi durgun suların isyanı. Öyle ki "durgun sulardan kork" derdi şair. Tedbirsiz kaptanlar ondan çıplak ve ıslaktır ölürken. Sis... Hangi rüzgârları bekliyor kim bilir Ve hangi acıdır kör eden kenti? Öyledir ki göremezsin önünü Öylesine korkulu, Öylesine ağlamaklı Ve öylesine umutsuz. Bıraktım zamanı elimden. Sevdanın üzerine Yetmedi zaman. |