yüzler..
bir yüze eklenen öteki
yüz masumane kalınca maskeli balolarda bir kayaya yaslanmak istiyor insan.. yürüyüp şöyle bayır yukarı ter dökerek arada bir çıkınındaki bir parça peynir ekmeği tüketerek ağız tadıyla.. yorulmak.. ve ağustos sıcağında çatlamış üstü yosun kekik kaplı bir kayaya sırtını verip en komik yüzü seçmek belki en acı çekeni umarsızı vurdumduymazı dargını yada kırgını.. derdine düşmeden içtenliğin.. gerçeği masal masalı gerçek sanki yaşadıklarımızın.. kaya sadece kaya oysa taş sadece taş kurt ,tilki ve leylek la fontaine’den önce de aynıydı sonra da.. n’olurdu biz de sadece insan.. 20/08/2011 ödemiş |