101 Alemi Koaka Salonu (DOSTLAR)
Alem gelmiş 101 e salon koakacılarda
Canlar, cananlar ortada hazır masalar Baylar, bayanlar hepsi pırıl pırıl insanlar Oturmuş bir arada oyun oynarlar. Setinay, avanos, orijinal kel Sende salondaysan durma masaya gel Kel kardeş bakma bana ters, ters. Biliyorum sana vermiştim bir söz Şimdi aklıma geldi bak , kel kafana alacaktım şimşir tarak. Merhabalar koray ve adaşım dark Varoş, nisa, okyanus. suskun,un sakin durmasına bakma Mutlaka onda iki okey var. Kuzey var güney var, buranında kabadayı bir dayısı var. Ne olur neolmaz diye malzemecide burda. Ambulanscı ne duruyorsun sen orada , Prenses hasta, marazlı, ile son nefesi de götür buradan. Burayı yangın yerimi sandın itfaiyeci, Bak cehennem orda. Burdakilerin hepsi gardaş, ana, bacı. Onların hepsi benim başımın tacı. Daha kimleri sorarsın bilmemki Sabah kahvaltısı taze ekmek benden, peynir zeytin vardı. Bilmiyorum onu ortadan kim kaldırdı. Çay kahve olmasa bile, içecek bir yudum su var. Ama en tatlısı, miski amber kokulu balım var. Gül, orkide, menekşe, mimoza, bir arada. Ondan güzel kokuyor bu oda. Sıcak çöllerden kalkmış gelmiş kaktüs, Karlar arasından kardelen ben çiçek değilmiyim diye küsmüş. Hepsinden iyisi dört mevsim bir bahar hepsi bir aradalar İlledevatan diyorsan, elbetteki canım TÜRKİYEM. Şanlı bayrağımın ay yıldızı var. Türkiyenin tam orta yerinde, Ankara da baharın dikili genç bir fidanı var. Burdan ona kucak dolusu selamlar. Hasret rüzgarı var, esmiş ki ne esmiş, dağıtıyor herkese bir yudum sevgi. Tina var, katre var,buzdan kalp olsamda, hayat yinede güzel, Diyor sıcaktan erisemde. Beni kupa beyimi sanıyor maça kızı, Elinde bir deste iskambil kağıdı, gel oynayalım, Al kızı, ver papazı Bozo, astor, biristo ile feryal Arıyorlar köşe bucak saklambacı Endorfin, abot, katre, ikilem. Azıcıkta bu masanın başında dikilem. Terapi, simirna, azel. Saçlarını perçem yapmış ne kadar da güzel. Aşk ile dost karşılaşırlar bir gün yolda Aşk dosta der ki ne işin var senin, benim olduğum yerde. Dost der ki senin giderken ardından bıraktığın. Göz yaşlarını topluyorum ben yerden. Göz yaşım bak işte gönül dostum, gardaşım da burda. İdemhur ne olur, bir çift sözüm var azıcık dur, Çok iyisin, çok has sın, ya azıcık seninde yüzün gülsün. Sanki karadenizde gemilerin batmış gibisin. Unutmadım sirdalutu, sirayı, smirnayı, Rahmetli ninem derdi, çocukken okutmalı elifbayı. Huzurluyum, salon dolu diye dışarda kalmış, Dışardan bana bir sürü sitem yollamış. Eğer onu yazmaz isem Istakayı kafama vuracakmış. Sementası, miniği,minik cadısı, Ortada meleyerek geziyor ana kuzusu, Kadife sesli, güzel yorumcusu. Baş köşede yerini almış radyoların incisi, Bonehur, azram,therapi, sniless. Sahradan kalkmış gelmiş prenses. Radyo inciyi can kulağı ile dinliyor herkes. Seldemir, azram, mavişim. Burda deste,deste gül vardı Çoktandır göremiyom ewdal ablam acaba nerde kaldı. Bade var varoş var, alex le meloş da var Onlarda nedense hep eşli oyun oynarlar. Özgürüm diyor hasan, düşünüyor acaba kiminle oyun oynasam. endorfin var, ceylan var, esmer var Aşk tanrıçası herada burda, Aha kapıdan göründü geliyor vesta Elinde bir paket, getiriyor bizlere poaça ile pasta. Uğurumsun, hazin, feryal, biraz bakınız. Haberiniz varmı aranıyor kaçak kız. Dolunay, alemci, esmer belalım Bunlarda afilli delikanlım. Hazin,le deryalım, almışlar şeker kızla kaderi Dağıtıyor masalara birer elma şekeri. Havan batsın minik cadı olmuşsun denetmen. Havalı, havalı geziyor sanırsın baş öğretmen Salon amirini, az çalışıyor diye Kovalamış işten, ücretinide ödemeden Bade su ile sudenaz ne oldu size ayağınıza birimi bastı Bağırıyorsunuz avaz, avaz Biraz susunda millet rahat, rahat oyun oynasın. Siz gelin bakayım yanıma açın kulaklarınızı Bu son sözümü dinleyin bari. Gönül ne kahve istermiş, ne kahve hane . Gönül bir dost istermiş, kahve bahane. Sürçü lisan ettimse af ola Ben gidiyorum kumsala Mehtaplı geceyi seyretmeye. Dost kalın, dostça kalın En güzeli sağlıcakla kalın. Hüseyin ÇOBANOĞLU 18.08.2011 dark0011 ERZURUM |