Oradaydık XIIOradaydık, bu sefer dikişleri patlamış bir şehrin azılı katilleriydik, belki bir ihanetin alnının tam ortasından vurabilmek için, belki de söylenmiş tüm yalanlara pusu kurabilmek için, belki özenti tüm aşkların kalbini sökebilmek için... Oradaydık, neredeyse bütün sokaklarını gözyaşları basmış bu şehirde, aldatanların, sahte kitapların ön sözünde olduğu bu şehirde aslında ön sözlerin , apaçık ilizyon olduğu bu şehirde, sahte sevişmelerin bir nefeste buharlaştığı bu şehirde. Oradaydık ve yine iş başındaydık ellerimizde fil gibi silahlar, bir oraya bir buraya çılgınca duygu sıkıyorduk, bittikçe mermilerimiz, rüyalarımızla dolduruyorduk, öyle azılıydık ki hepimiz, bizi gören ilk bulduğu şiire saklanıyordu hemen. "Yaşasın, şehir sonunda aydınlanıyor" dedi birimiz "yaşasın ay ışığı nihayet sokaklara düştü" dedi ötekimiz "yaşasın, artık çürümüş sevdalarla kokuşmayacak" dedi diğerimiz ve oradaydık, deliler gibi şiir yazıp, şehrin duvarlarına asıyorduk, her okuyan masum bir cümlenin gölgesi oluyordu sanki. Ve yine oradaydık işte, bir şehirdeki kangren olmuş duyguları kesebilmek için, kanserli şehvetleri alt edebilmek için, sokaklara ruhumuzdan elde ettiğimiz mayalarla heykeller dikebilmek için, ve gökyüzünden harf harf söylemlerimiz yağsın diye. İşte böyle yağmurlu ve fırtınalı paragraflarla, hırçın bir mevsimi yüreğimizde evcileştirerek girdik bu şehre, bir kez daha orada olabilmek için, bir kez daha düşlerimize can verebilmek için... Oktay Coşar |
son masum gölgesini
alıp giden şehir