Gonca Kız
Ne gereği vardı aklıma çat kapı gelmelerinin
Yüzümü ş/aşkına çevirmelerinin Serzenişlere hakim kusurlu dilim Çoktan olmuş k/ayıp sözlere gebe Son demde f/asılı kaldı bakışlarının ince ezgisi Yüreğimde suskun n/akışlarının derin telvesi Bir tutam aşk kalmıştı oysa kavanozunda Yet(e)medi ‘gonca gül’ (!) tadın almaya Z/amansız oldu tez s/olup gidişin Dün gibi aklımda ‘gonca ‘ öpüşlerin Sensiz yarım kaldı düş sokağım Karanlığın soğuk b/eşiğinde Çaresiz isyankar ettiğin dilim Nerdeyse küfrün tam eşiğinde Tam zamanında (!) çöktü omuzlarıma Edepsiz hayatın dilsiz argosu Gece mavisinin ritimsiz raksında Titretir bu şehri,gamzeli gülüşlerinin melodisi Mahrem sözlerinin bestesiz çınlaması eğer duyulursa Gözaltına alınır şarkımız aklımın hücre odalarında Adını andı diye,tutuklu sevk edildi dilim nakaratlarına Müebbet cezalı yüreğim dikenli aşkımıza Yumsam gözümü layemut İstanbul’a Silueti çalınır mı yedi tepede haykırışlarımın! Başımda dolanıyor yine ayrılığın kor bulutları Canımı yakar tenime işleyen asit yağmurları İçimde g/izlediğim yaşlarımın kaçıncı zerresisin Kurumuş göz pınarlarımda ç/ölümün kanlı dikenisin Çal yine yüreğime koyu bir sızı Tomurcuk s/açan hayalimin gonca hırsızı Ben yine sineme ç/ekerdim ya bu tarifsiz acıyı Sonunda gül bahçem sensiz s/olmasaydı, ‘gonca kızı’! Meğer yalanın metresi olmuş hayat kahpesi Ölüm tattırdı bana,solmuş g/onca hissi Uykuları kaçıyor senden ayrı yatan gecelerimin Kabuslarım,gonca günlerimde sürer olmuş sefahat Beni sensizliğe b/ayıltan yalancı şahidim olmuş ‘hayat’ ‘Ölümse’ senden geçen tek gerçeğim! Kaderimi alt ederse bir gün yüreğim Bu aşkı gönülden s/ayıklar,yine (sana) gelirim! CANER SOYDAN |