BENDE SENİ SEVİYORUM...
Ellerini tutuyordum, küçük bir kuş gibi sımsıcaktı.
Saçlarını kokluyordum, sen kokuyordun. Gözlerine bakıyordum, gözbebeklerin gülüyordu bana. -"Saat kaç?" dedin. -"Bilmiyorum" dedim, kolumdaki saati saklayarak. -"Gitmem gerek" dedin, hüzünlü bakışlarınla. -"Peki" dedim istemeyerek Belki de kal dememi bekledin. Kalktın ve; -"Demek gitmemi istiyorsun" diyecekken, Gözün ilişti, kolumdaki saatime. Gözlerin doldu, gözyaşların ellerimde birleşti; Göl oldu. Arkadaşın geldi, seni alıp götürdü benden uzaklara. Geri dönüp gittim, isteksizce. Ne zaman ki sen bir yıldız kadar uzak oldun. Sen ise bir kez olsun dönüp bakmadın, Ben hala aynı yerde miyim diye. Çünkü emindin benden ve sevgimden. İki gün sonra tekrar aynı yerde buluştuk. Ama senin ellerin kanlı, gözlerin yaşlıydı. Şaşırdım, dilim tutuldu, inanamadım. -"KARIMI vurdum" dedin bana. -"Artık hiçbir engel kalmadı, aramızda." dedin. Ben sevinmek istedim, gülemedim. Ağlamak istedim, olmadı. Karşımda öylece kaskatı durmuş gülümsüyordun. -"Manyak mısın sen?" dedim, bu sefer sen şaşırdın. Yutkunmak istedin, düğümlendi boğazında. Hiç farketmemiştim diğer elindeki silahı, olayın şaşkınlığından. Gözyaşlarına boğuldun; -"Herşeyi senin için yapmıştım" dedin ve oracıkta yığıldın. Ne zaman silahı başına dayadın, Ne zaman tetiği çektin, hiç anlayamadım. Gene sessizdin. Yatıyordun yerde, Uyuyor olmalısın diye iç geçirdim. -"Kalk uyan!" dedim, uyanmadın. -"Bak sana en sevdiğin gülden aldım." diyerek Kandırıp uyandırmak istedim seni. Burnuma kan kokusu gelene kadar konuştum seninle. Yere baktım. Etrafında kandan bir nehir gördüm. Silahı aldım elinden. -"Bekle aşkım, geliyorum" dedim. Tık sesi çıktı. Şarjorü çıkartıp baktım, boştu. Omuzuma biri dokundu; -"O senin yüzünden öldü" dedi. Silahı başıma dayayıp tetiğe bastı. Uyandım. Ter içindeydim yatakta. Mantığım duygularımın önüne geçti. Anladım ki sadece rüyaydı. Duygularım kabardı, rüyayı düşündükçe. Ağladım tek başıma yatakta, dayanamadım. Hemen telefona sarılıp seni aradım. Açtın. -"Seni seviyorum, aşkım" dedim, Kısık ve ağlamaklı bir sesle. -"Ben de seni, birtanem" dedin ve Şaşkınlığını dile getirdin. -"Sana ihtiyacım var, şu an" dedim. -"Hemen geliyorum" dedin. 10 dakika sonra hiç tanımadığım bir ses; -"Alo" dedi, senin telefonundan. -"Burcu Şahin’in nesi oluyorsunuz" dedi o ses. -"KARISIYIM" dedim. Karşıdaki ses titrekleşti; -"Eşinizi trafik kazasında kaybettik, başınız sağ olsun" derken; Sonsuz bir kuyuya itilmiş biri gibi, Boşlukta hissettim kendimi. Birden bu da rüya olmalı deyip Bedenime yapmadığım işkence kalmadı. Yoruldum, bedenim ve zihnimle. Ağladım, halsizleştim. Aniden eczadolabını gördüm, karşımda. Bulduğum bütün hapları avucumda topladım. Bir seferde yuttum hepsini. Kendimden geçtim. Ansızın sen çıktın karşıma. Büyük bir bahçenin ortasındaydık. Kuş sesleriyle huzur buluyorduk. Sen yanımda; saçlarımı okşuyordun. Ben yanında; ellerini okşuyordum. Sonunda bir bütün olmuştuk artık. Sonsuza kadar da ayrı kalamayacağımızın huzuruyla; -"Seni seviyorum" dedin. -"Ben de seni seviyorum" dedim, Derin bir OHH ÇEKEREK... |