Yanlış Zamanın Doğru Mücadelesindeki Ruh
Bir şeyler var çok uzaklarda , göründenden çok uzak
Acınaklı belkide,dokunaklı bir ezgisi var Uzaktan gelen müziğin... Ruhum acıyor sanki Gözlerimden süzülüyor yaşlar serinletmek için yanıyor cehennemdeki bedenimi Nasıllar örtüyor nedenlerimi Cevapsız sorular soruyorum aynadaki ben’e Ve cevap alamadan başka soru sormaya başlıyorum Acaba? diyorum kendime Karabasanlar kovalıyor acabalarımı Hergün uyanıp uyanıp küfrediyorum uykulara Bu yüzden uykusuzum Biraz çok içip,hüzünlenip atıyorum kendimi mezardan yatağıma Derinlerden beynimde bir soru şekilleniyor Yanlış zamanın doğru mücadelesinde ruh neydi Zaman ne kadar yanlıştı ki tüm dünya ortak saatleri kullandığı halde Yaşamak için mi geç kalınmıştı? Ölmek için mi çok erkendi daha... Izdıraba dönük ruh hangi zamanın doğru mücadelesini yapmıştıki Trajediler,umutsuzluklar,karamsarlıklar bir trenin vagonları gibiydi Ruh nereye onlar oraya... Dilde eksik olmayan küfür artık sakızmıydı ağızlara... Taş kesiliyordu diller bu zamanda konuşunca Şiddet artıyordu yanlış zamanın doğru mücadelesinde Baskılar sadece bedenlere değildiHer düşünce kendisini dilde mi yuttu acaba? Düşünce değilmiydi ki bizi kuşatan? Zorluklara,acılara,kederlere karşı koruyan değil miydi Hikayedeki Don Kişot bizmiydik ya da Korkudan donlarımıza yapan mıydık biz Biz neydik? Hangi savaşa girmek için birbirimizi ezdik Sahnede savaşı izleyendik Ya yendik ya yenildik Sindiremeyince namusa dillendirdik Yoksunları dilendirdik sokaklarda aşk kitaplarında intihar bunalımlarında Sahipleri onurlandırdık sahte değerlermizde Gazeteler kuşe kağıda ağıdı yazmadı hiç yazmazdı da Savaşa karşı olmayanların savaşa karşı askerleri vardı Ve savaşı savaşa karşı olmayanlar ölmedi hiç Hep savaş karşıtları öldü,öldürmek zorunda kaldı. Bir türkü dilleniyor ruhumdan ’’İki damla yaştan gayrı nem kaldı’’ Savaş bitmedi,küfür bitmedi,trajedi bitmedi,umutsuzluk bitmedi Ben bittim gözümde nem kaldı. |