Can, nefes alan,kalbini hiç tanımayan!Suistimallar günbegün artıyor Ruhumu daraltıyor,müşterekliğimiz adına ne kadar acı veriyor Bir sıfat sahibi olmak ne kadar kifayet ediyor, sesgisiz kalp neden firak ediyor Adeta uzavlar dile geliyor,süret-i hal dedirten çılgınlıklar, ah pişkinlik görülüyor Zabıtalar dilenci kovalıyor Yakalana nisalar avazı çıktığı kadar bağırıyor, halk yazık diyor Kafasını sallayanlardan geçilmiyor, dilençi kadının ettiği küfürler ağır geliyor Yerlere kendini atması, ağzından köpük gelecek kadar bağırması da haline yetiyor Şehrin idarecileri emir veriyor Ve fakat ne kadar çözüm üretiyor, kolluk güçleri de itaat ediyor Zabıtanın çaydırıcı hiçbir kuşanımı yok seyyarlar bunu biliyor,niye itiraz ediyor Olmadık hakaretlerle gönüller de incinitiliyor,makam sahipleri neden gözükmüyor Bir gözlem yaptım,araştırdım İşe ihtiyacı olan nefesler bizar bıraklırken,kimler işe alınmış baktım Makam sahiplerinin efradı temizlik elemenı olarak işe başlamışlar, şaşırdım Ve fakar, ilgili işi yapmıyorlar, elense yatıyorlar,yine bir gam ile içime kapandım Neden şehreminler ilgisizler En yakınından olan bitenlerden habersizler, ne kadar hak içindeler İltimas edilen ve liyakat adına bahenelerle gözardı edilenler hak bir bak kimdeler Bir duruşla ve bir amaçla gelen düşünceler ki, şimdiler de ne kadar harap içindeler Tercihler iltifata tabidir derler Ne kadar nüfüsun varsa ve hatta dalkavukluk içinde bir ummansa Kula kul olmak, esir olmak için ruhundan vazgeçmeyi göze almak haksa, yanında Sual vermek,bin bir prajenin içinde kaybolmayı gaye edinmek ve seçilmek bi daha Mustafa CİLASUN |