Deli gibi sevmek...
Evet;
Sevdim... Hani deli gibi derler ya? Aynen öyle sevdim... Bir deli nasıl severdi bilmezdim Aklı başında ama deli gibi sevdim Bir delinin nasıl sevdiğini öğrendim Deli gibi sevmek Sevdiğinin açtığı her yaraya avuç dolusu tuz ekmekmiş Tuz ektiğin yara’dan da tahammülü zor acılar biçmekmiş Deli gibi sevmek Sevdiğinin uğruna ölüme gözü kapalı yürümekmiş Son nefesini kollarında veremediğin vakit de gözün açık gitmekmiş Deli gibi sevmek Sevdiğin yanındayken bile yokmuş gibi özlemekmiş Yanında yoksa bile varmış gibi sevebilmekmiş Deli gibi sevmek Herkesin vazgeçilmez olduğunu bile bile Sevdiğini vazgeçilmezmiş gibi sevmekmiş Ve sevdiğin için her şey den ve herkesten hesapsız vazgeçmekmiş Deli gibi sevmek Giden bir sevgilinin ardından avuç avuç gözyaşı dökmekmiş Dönmeyeceğini bile bile bir gün dönecekmiş gibi yolunu beklemekmiş Deli gibi sevmek Her gece başını yastığa koyup onu düşünmeden gözüne uyku girmemekmiş Uyanınca uyku’ya doymamış kan çanağı gözlerine yüzünün resmini çizmekmiş Bir de deli gibi sevmek Sevdiğinin göz göre göre yaptığı her hatayı Akıllıca düşünüp, aptalca kabullenmekmiş Deli gibi sevmek Sevdiğinin işlediği mide bulandıran ihaneti yutmak Ve onu asla dışarıya kusmayıp sindirmekmiş Yani deli gibi sevmek Her acıya canın acıya acıya göğüs germekmiş Her hatayı kusursuz gibi kabullenmekmiş Aklı başında ama deli gibi sevmekmiş... Ahmet Özhan Uygun © |