Aşk Hikâyesi (Biraz argo oldu sanırım ama...)
Bir aşk hikâyesi olamadı bizimki.
İzin vermedin ki. Çünkü aşk hikayeleri mutlu sonla biterdi. Sen son verdin, bitirdin ama mutlu edemedin. Başkasıyla mutluyken sen, ben her şarkıya ağlamakla yetindim. Hani derler ya “Elimde bir fotoğraf…” Bende de bir fotoğrafın var. Arada bakıp dertleniyorum. Senden kalan tek somut hatıram o. Gerçi korkuyorum bakmaya. Bakarken ölürsem falan, Açık kalır annem görür kızar. 2 yılımı aldın benden ve ben neler neler yaşadım o süre zarfında. Kimler geçti ömrümden hiç biri sen gibi değildi. Bir tanesi kaldı hâlâ deli gibi severim onu herkesten daha çok. Senden bile. Ama gel gör ki seni de en az onun kadar seviyorum. “Aptalsın!” diyorlar bana. Ne yalan söyleyeyim, öyleyim. 2 yılımı ‘heba’ ettiğim ‘sen’ için, 1 yılımı ‘feda’ ettiğim ‘o’nu bırakıverdim. Uzun zamandır akmayan, akıtamadığım gözyaşlarım sayende aktı. Mutlu etmişimdir seni. Dalga geçecek birini buldun ya hani. Ama beklemezdim bu kadarını. Öğrendikten 1 gün sonra başkasını bulmanı. Beklemezdim. O kadar hayvan değildir dedim. Yanıldım. Ama en azından düşünceli davrandın. Kırdın ama ‘istemeyerek’ kırdın. Bunu söylediğin an zaten yıkıldım. Artık korkuyorum senle ilgili şeylerden. Sana baktığım an doluyor gözlerim. Kaçmak istiyorum bulunduğun yerden. Ama kaçamıyorum bağlıyım sanki sana. Ya da sen çekiyorsun inadına. İnat demişken bir de şu takıldı aklıma: Neden hâlâ gülümsüyorsun bana? Neden hâlâ konuşuyorsun benimle? Neden daha çok açıyorsun yaramı? Neden ağlatıyorsun gülüşünle? Benim gözyaşlarım senin ilacın mı? Belki de gerçekten aşk hikâyesi oldu. ‘Karşılıksız’ aşk hikâyesi… Platonik değil, karşılıksız. Platonik olmak onun sana olan ya da senin ona olan aşkının bilinmemesidir. Sen biliyorsun. Umrunda mı? Karşılıksız aşk ise deli gibi sevdiğin, Yıllarını verdiğin insanın sana bir sevgi pıtırcığı bile beslememesidir. Karşılıksız seviyorum, karşılıksız aşkla seviyorum. Umrunda mı? Sayende hikâyemizin kötü kraliçesi oldum. O kaşarı ise pamuk prenses yaptın. Yaptın da ne oldu? Onun cüceleri pek mi sevdi seni? Kendin prens mi oldun? “Öylesine bir kız. Prensliğim duyulsun yeter…” mi dedin? O kaşardan prenses olacağını düşünmüşsün belli. Ama unutma Pamuk Prenses bir masaldı ve o mal anca masalda prenses olur. Gerçi o kızı hangi masal kabul eder bilemem. Ben sadece duygularımı döküyorum. Sonumuz Titanic gibi diyeceğim, olmayacak. Jack ve Rose da kavuşmuştu sonuçta. Yeni bir hikâye miyiz sence? Kız asla kavuşamaz sevdiğine, Ve sonunda ölür. Bu mudur sonumuz? Öyle olsun be sevgilim. Biz ‘aşk hikâyeleri olmadan da’ mutlu oluruz… |
karşılıksız aşk yoktur ve ben karşılıksız aşka inanmıyorum.
Nerden biliyorsan dersen ben
iki defa aşık oldum
ve karşılıklıydı ilki olmadı ikinci sonuçlanmadı ne olur bilmiyorum.
Size gelince eğer siz aşıksanız oda size aşıktır.
Oturun konuşun bir şey kaybetmezsiniz
size aşıksa başkasına bakmaz
yargılamadan görmeyle infaz yapma
bazen göründüğü gibi olmaz
saygılarımla