aşkın tarifi...
Aşk bir kar tanesiyse, nefret bir fırtınadır
Savurur gerdanından hüzünle inen yâri... Karışırken varlığa, hissedilen acıdır Uzaklarda kalmıştır zira meşkin hayali Gül sersem otağına bağrı yanık can ile Uzaklaşsam sinenden varsam Kenan iline Bir gömleğin kokusu gelip varsa eline Yine de bilir misin ey varlığın sebebi... Görmeden bir maşuğun o yeşil gözlerini Karanlık âlemdeki aydınlık izlerini Nasıl anlatır seni, eşsiz dehlizlerini Bu sırrı çözer misin ey varlığın sahibi... Nereye gidip sorsam senin cismin gizlidir Oysa şeytan da bile senin adın işlidir Varlığın yokluklara bir kıymet mi verdirir Düşmanını nuruyla aydınlatan sevgili... Bilemedim ben seni nasıl tarif edeyim Yunusu Mevlanayı bile dize getirdin Şu gariban Dervişe, desen sırrım vereyim O an orda ölürüm ey hayatın serabı... |