ÇAKIL TAŞLARI
Denizi olmayan şehri istemem ben
Anlamıda olmaz zaten sevdalarımın Kıyısında otururken ayaklarıma batmalı midye kabukları. Yosun gözlü sevdamla Mavi gözleri çakışmalı denizin Hırçınlığı hırçınlığımı bastırmalı Gerektiğinde bir tokat gibi çökmeli, Söz hakkı tanımamalı özlem dediğimde Öfkesi yenmeli öfkemi Bembeyaz köpük köpük kabardığında Dalgalar Zift tutmuş içimi yıkamalı Benim yaşadığım şehirde mutlaka deniz olmalı Çimenin kokusunuda severim ,sevmesinede Lakin, Lakin....... Irmakların akacağı bir deniz olmalı. Çocukluğumu bindirmeliyim sandallara Gözlerim kürek olup çekmeli, görmediğim memleketlere. Gemilerine kaçak bindirmeliyim hüznü. Mendil sallamalıyım,virane limanlardan Siren düdüğünü çaldığında,yakışıklı kaptan Bacasından kelimeler tütmeli, Ve ben kurmalıyım enginlerde Hiç duyulmamış en güzel cümleleri. Benim şehrimde mutlaka deniz olmalı. Olurda gecenin bir yarısı dibe çakıldığımda Ya kucak açmalı yakomozlar Ya sırtımdan vurmalı dalgalar KALMIŞSAM EĞER SEVDAYA HASRET BEDENİM DENİZE EMANET Uyunduramamışsa buz gibi sular hala beni İnci kolyeler takılı kalsın göğsümde Yunus balıkları yanımda Bırakın Yüreğimde saplı kalsın yosun tutmuş çakıl taşları............................GÜLNUR ATEŞOĞLU |
Kutlarım saygın kalemini değerli kalem dostum.