Benim Adım İstanbul
Kırık çocuk yüzünden damlayan ölüm korkusu
Göz bebeklerimden çizilen bir İstanbul telaşıdır Hüznün adresi dudağımda son göçmen kuşları Kelepir yağmurlar doldururdu kuyuda gözlerime Göz göze geldim kör karanlık suların debisinde Çarpa çarpa düştüm kuyuya çürüyen ay ışığına Ölü vicdanların tam ortasına su damlattım yaslı İstanbul’un gözlerinde yas döken çamaşır oldum İstanbul’un gözünde günahkar yalnızlık gördüm Tenhada buz kestim şehrin ışığında asılı kaldım Bulvar yağmurlarına içimi döktüm nefesi astım Her semtinde İstanbul’un gözleriyle selamlaştım Duvarda geceye yaslanan sarhoş naraları şiirli Şekilsiz bir ölümün gölgesinde İstanbul haritası Ömrün veda telaşı Ayasofya’da Meryem ikonu Hep ölürüm İstanbul hatırasında bayram sabahı Tramvaylar demir pençeleriyle üzerimde gezdiler Yedi tepeli İstanbul gibi beni böldüler yedi şehir Boğaz köprülerini pranga gibi boğazıma taktılar Gördüğüm her yerde İstanbul’u ve beni ağlattılar |