Akharım Akkonak Çay AfyonŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Not: Şiir hayal ürünü değildir,
Akharım köyü, Akkonak Kasabasında gerçek yaşananlardan bir zerre anımsamadır… Akkonak Kasabası Tarihçesi İSMİ Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait kayıtlarda ”Ak-Hârim” olarak geçer. Cumhuriyet Dönemi kayıtlarında “Akharım” olmuştur. 1977 yılından sonra “Âkkonak” olarak değiştirilmiştir. İsmini Kasabadaki Ak Hürrem Türbesinden aldığı söylenir. KONUMU Sultandağları İnli Kasabası Karamık Karacaören Kasabası Karamık Kasabası, Orhaniye ve Devederesi köyleri ile sınırlıdır. 2011 yılında nüfusu 1800 olup, Çay ilçesine 16 Km.dir. Belediye Teşkilatı 1977 yılında kuruldu. Milli Egemenlik, Baltacı, Ak Hürrem, Hürriyet, Cumhuriyet Mahalleri kurulmuştur. GENEL TARİHÇESİ Kasabamızın yerleşim tarihi M.S.938 yıllarına kadar dayandığı ancak; İdari tarihçesi üzerine Osmanlı Devlet-i dönemi hakkında tarihçilerden alınan bilgilere göre AKHARIM Köyü olarak Bolvadin Kadılığına bağlı Muhtariyetlik olarak idare edilmiştir. Bu durumda Kasabamızın yaklaşık 1.075 yıllık uzun bir geçmişi tarihi kanıtlardan da anlaşılmaktadır. Cumhuriyet döneminde ise yine Köy olan Kasabamız Bolvadin İlçesine bağlılığını sürdürmüş olup 1957 yılında Çay İlçesinin kurulumuyla Köyün idare bağımlılığı Çay ilçesine geçmiştir. 1977 yılında da Belediye teşkil olunduğundan Belediye Başkanlığı tarafından idare edilmeye başlanmış olup hala Belediye Başkanlığı ile idaresini sürdürmektedir. Mevcut kayıtlarda Selçuklu Döneminde Uçbeyliklere bağlı gözetim yaylası olarak kurulmuş, AKHÜRREM yaylası olarak tarihi kayıtlara geçmiştir. Sultan Dağlarının eteğinde kurulmuş olan bu yayla zamanla nüfuslanıp konumunu koruya getirmişti Selçuklu Hükümdarı III. Alaaddin Feramuz ’un İlhanlı Devleti askerlerince esir alınınca, yörede söz sahibi olan Eşrefoğulları adıyla kurulan yeni bir beylik oluşturulmuş, bu beyliğin başı Bolvadin ilçesine taht kurmuş, Sultandağı-Çay-Bolvadin ilçe sınırları ile Şuhutun da bir kısmını kendi himayelerine almışlardır. Bu beylik döneminde de AKHÜRREM YAYLASI ile Kasabamızın tarihi durumu ortaya çıkmaktadır. TARİHİ ARAŞTIRMADA ELDE EDİLEN BİLGİLER Akkonak 1 km güneybatısında, Cumhuriyet-Dinar yolunun 1.5 km.doğusunda ve, Akpınar Deresi’nin 400m kuzeyinde Üyük Mevkisi burada ilk yerleşim merkezidir. Bu yerleşme batıda Çal Dağı ve doğudaki Sultandağları silsilesi arasındaki doğal geçidin orta kısmında yer alır. Çal Dağı Üyük Mevki’sinde 5 km. batısında,Sultandağları 5 km. doğusun dadır. Burada İlk Tunç Çağına ait çanak ve çömlekler 5 bin yıllık geçmişi olduğunu gösterir. Roma Döneminde eski Geneli’nin olduğu yerdeki Cinnaborion şehri gelişmeye başlayınca buradaki yerleşim yerleri daha gelişti. Sağır Köyü üzerinden Antiocheia (Yalvaç) giden yol bu bölgedeki şehirleri geliştirdi. Daha sonra bu yol önemli ticaret ve askeri yolu haline geldi. Anadolu’nun en önemli ana yolu Ephesos’den başlar, Apameia (Dinar)-Synnada (Şuhut) üzerinden Akkonak’a geldiğinde yol ikiye ayrılır. Bir kolu Antiocheia(Yalvaç)-Philomelion(Akşehir) üzerinden İconium(Konya)’dan Asya’ya giderdi. İkinci kol Cinnaborion(Geneli)-Appolonia(Uluborlu)-Sagalassos(Ağlasın)’dan Attleia (Antalya’ya)giderdi. Bir diğer yol’da İpsos(Çay)-Polbotum(Bolvadin)Dorylaion(Eskişehir) üzerinden Constantinople(İstanbul’a varırdı. Bizans döneminde aynı varlığını korudu. Anadolu’yu Türk Yurda yapan önemli zaferlerden birisi olan Karamık Beli Zaferi burada kazanılmıştır, Ekkehard Eickhoff Hoyran Gölü, Kumdanlı ‘nın kuzey doğu yakınlarında ki- Kırkbaş Köyü’nün adına bakarak burasının Myriokephalon Kalesinin yeri olduğunu söyler. Kırkbaş-Terziler Köyü arasında geçilerek Sağır Köyü üzerinden kuzeye Akharım’a giden vadide, Myriokephalon Savaşı’nın yapıldığını söyler. 13.asrın başlarından Türk iskanı başlamıştır. Önce Türkmenler iskan olmuştur. Daha sonra korna-göçer yaşayan Yörükler iskan oldular. 1740 yılında Eber Gölü taşınca,gölün kenarındaki Kuyluş Köyü halkının bir kısmı buraya gereke yerleşmiştir. Ak-Hârim ismini almıştır. Arşiv kayıtlarında bu isimle geçer. 1530 tarihinde yapılan tahrirde Şuhut Kazasına bağlı bir köydür. Bu tarih de Akharım köy 19 hane ,45 neferan,2 mücerret,1 pir-i fani,2 imam,18 sahib-i vakıf bulunuyordu. Geliri 3969 akçadır. 1623 yılına ait tahriri kayıtlarında Karamık Kazasına bağlı olarak gösterilmiştir. Osmanlı Döneminde Fatih zamanında yapılan ilk idari taksimatta Bolvadin Kazasına bağlı Şuhut nahiyesinin bir köydür. XVI. asırda Şuhut Merkezine bağlı köyler II. Beyazıd Devri Tahrir Defteri esas alınarak hazırlanmıştır. Armutlu Ak Harim Bazar Ağaç Erdoğmuş Karamık Höyüğü Deve Sarayı Göçlük XVIII asrın sonlarında Karamık Kazasına bağlanır. Daha sonra Karamık nahiyeliğe düşer. Karamık Kazasına bağlı köyler. Akharım, Alvar, Armutlu, Baltacı, Bazar Ağaç, Bodrum, Bozhöyük, Çekeri, Çeleblü, Çölceler, Çürük, Danişmentlü, Erdoğmuş, Geneli, Göcen, Göç Bey, Hatip, Halifeler, Işıklar, Kadı, Kozca, Kapıkaya, Kova Deresi, Otuğmuş, Serçe, Söğüllü, Timurcular, Tunabal, Yukarı Pazar, Karaca Viran , Çörtük, Himmetli. H.1124/M.1712 Tarihinde Karamık Kazasında Boşalmış Köyler. Alvar, Baltacı, Bazar Ağaç, Bodrum, Bozhöyük, Çölceler, Çördük, Danişmentlü, Deve Deresi, Erdoğmuş, Göce Bey, Göçer, Göçürler, Gülriz, Haleplü, Halifeler, Hatip, Himmetler, Işıklar, Kadılar, Kapı Kaya, Kor Meşe, Otuğmuş, Söğüllü, Timurcular, Tuna Bal, Yukarı Bozhöyük. 1957 Yılında Çayın İlçe olmasıyla Akharım olarak buraya bağlanır. Çay Nahiyesine bağlı köyler Ak Harim, Bazar Ağaç, Deresenek, Eber, Gedil, Kadı-Cedid, Karamık Karacaviran, Mandıra, Yakasenek, Yeniköy, DEMOGRAFİK YAPISI İslam dönemde kasabayı Türkmen aşiretleri yerleşti. 1740 yılında Eber Gölü’nün taşması ile çevresindeki köyler boşaltıldı. Bu köylerden Kuyluş Köyü halkının bir kısmı buraya geldi yerleşti. Bunları takiben çevrede konar-göçer yaşayan Yörükler ila Balkanlardan gelen göçmenler yerleştiler. Kasaba göç alarak hızla gelişti. Seka Kağıt Fabrikasının kapaması ile ekonomik problemlerden dolayı dışarıya göç vermeye başlamıştır. Akkonak günümüzde Çay ilçesinin en gelişmiş beldelerindir. Nüfus demograf yasının mahallere dağılışı: Belediye teşkilatı kurulmadan önce iki mahallesi vardı. Belediye olduktan sonra 5 mahalleye çıkmıştır BALTACI MAHALLESİ İsmini mahalledeki Baltacı Dede Türbesinden alır.) : Milli Egemenlik ve Baltacı Mahallelerine bölünerek iki mahalle doğmuştur. AKHÜRREM MAHALLESİ İsmini mahalledeki Ak Hürrem Ana Türbesinden alır.) : Akhürrem-Hürriyet-Cumhuriyet Mahalleleri olarak 3 mahalle doğmuştur H.1256/1840 YILINDA KARAMIK KAZASINA BAĞLI AKHARIM KÖYÜ HALKI c.Temettuat Kayıtları Hüdavendigar Eyaletinde Karahisar-ı Sahip Sancağında Karamık Kazasına tabi, Akharim karyesi ahalisinin ber mucib talimat-ı seniyye tahrir olunan emlak ve temettuatlarını mübeyyen defterdir ki beyan olunur... Kaynak : akkonak.bel.tr
Börülce yaş biber damda kururdu,
Ben gölgede anam çapa vururdu, Tavuk civcisini kendi korurdu, Koyun kuzusunu sever dururdu. Kardeş kardeşini korur kollardı, Hoca öğrenciyi döver yollardı, Köyün girişinde karakol vardı, Karşısı mezerlik çever durudu. Vesait yoğudu yaya giderdik, Üst başa pabuça yama ederdik, Akharım adını Akkonak verdik, Akhürrem türbesi köver dururdu. Yeni urba giyen emme şişerdi, Döşeğe yün bulmaz hasır döşerdi, Toz duman fırında somun pişerdi, Hamur dolu tekne kever dururdu. Çalı çırpı ile ocak yakardık, Kandilde gaz biter erken yatardık, At’a gem vururduk torba takardık, Kişneye kişneye gever dururdu. Kırık pencereye serçe konardı, Soba yok ocak boş elim donardı, Leyende çiteler asbab yunardı, Anam tokaç ile döver dururdu. Ninemin bitmezdi çilesi derdi, Oğlu ekin bicer sığır güderdi, Dedem kuşluk vakti ava giderdi, Ah eder feleğe söver dururdu, Güğümle taşırdık evlere suyu, Göç ettik gurbete terkettik köyü, Yarım asır oldu hep aynı huyu, Babam köyümüzü över dururdu. Ramazan ÇEŞME 14 Mayıs 2011-05-14 Not: Şiir hayal ürünü değildir mazide gerçek yaşananlardan bir zerre anımsamadır… Köver : Sönük, donuk, az pırıltılı (ateş, ışık vb.) Çever : Kapı / Akar suyun bölündüğü yer. Kever : 1. Topraktan yapılan tahıl ambarı. 2. Topraktan yapılan arı kovanı. 3. Tarladaki taş yığını 3 Soğanın yeşil yapraklarına benzer, etle birlikte yenilen bir çeşit ot. Vesâit : Vasıta, araba Üst baş : Giyim eşyalarının tümü. Güğüm : Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı Tokaç : Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak Urba : Elbise Tekne : Hamur teknesi, Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap |
Bir kır kahvesinde sizi dinler gibi dinledim şair, sıradışı hoştu .
İfadeler de yerli yerinde beğeni ile okudum vede dinledim...
Tebriklerimle efendim...
Saygılarımı bıraktım...